Bekleyiş

SÜNDÜS ARSLAN AKÇA
Bekleyiş
 
Bin şükre kederimi zincirledim bu gece
Gönlümde sükun bulur dilimdeki her hece
Seninle düşer benim deli yüreğim zar'a
Sonra da mahkum eder hayali intizara
Seninle güz gülleri zaman gelip açacak
Seninle doğan güneş ziyasını saçacak
Bu bekleyiş belki de vurgun gibi vuracak
Belki de gönlümüze prangalar duracak
Bu bekleyiş aklıma her an seni düşürür
Bu bekleyiş, kalbimi ham potada pişirir.

Kırılgan sözlerime seni ekledim bir bir
Yürekten gelen söze, efkarım oldu kabir
Ne bu dil sensiz döner, ne bu yürek sensizdir
Toprağa dökülen sır, her biri kefensizdir…
Bu bekleyiş vuslata gözlerini yummaktır
Bu bekleyiş seninle mutluluğu ummaktır
Bu bekleyiş zehrinin damarıma zerkidir
Bu bekleyiş gecenin gündüzümü terkidir
Seninle ab-ı hayat bulacak gönül evim
Seninle cüce kalan bu gönlümde bir devim

Cemalini görmeye yüzüm olur mu bir gün
Matem tutan yüreğe belki olacak düğün
Anlatamam halimi sözlerim kısır döngü
Sol yanımı eritir içten içe bu yangı
Bu bekleyiş mahşeri yaşatıyor her daim
Bu bekleyiş bizimle yaşadıkça müdavim
Bu bekleyiş üşütür bu bedeni yazında 
Bu bekleyiş bırakır gönlümü ayazında
Seninle gülümserim dağların baharına
Seninle gelincikler baş kaldırır yarına

Seninle güneş doğar seninle yeşeririm
Bir seninle sevgili muradıma ererim
Hangi yana yüzümü dönsem karşımda durur
Kuruyan gözlerimden testisini doldurur.
Aşkın melal bakışı sürmesini sürünmüş
Tan yeri ağardıkça yalnızlığa bürünmüş
Bu bekleyiş bahtıma düşen zorlu yokuştur
Bu bekleyiş, umuda pervaz eden bir kuştur
Bu bekleyiş sanma ki yüreği kabre sokar
Bu bekleyiş mahşerde yine karşına çıkar.

 

BIR YORUM YAZIN

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir