Asanatlar "şiirden sinemaya" 
26 Ülkeden 50 Kukla Tiyatrosu
12. İzmir Uluslararası
Kukla Günleri
Sona Erdi
12. İzmir Uluslararası Kukla Günleri, 26 ülkeden 50 kukla tiyatrosu topluluğunun katılımıyla yapıldı.
Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Sabancı Kültür Sarayı’nda düzenlenen törenle perdelerini açan 12. İzmir Uluslararası Kukla Günleri’nde dünyanın dört bir yanından gelen kukla tiyatrosu toplulukları buluştu.
Festivalin açılış töreninde konuşan Festival Direktörü Selçuk Dinçer, kukla günlerini geçen yıl zorluklarla yaptıklarını belirterek, "Türkiye hakkında dış basında çıkan kasıtlı haberlerle oluşturulan olumsuz algıya rağmen yabancı kukla tiyatro topluluklarının endişelerini giderdik, ikna ettik. Geldikten sonra bu gruplar çok memnun oldular. Neredeyse tamamı bir sonraki sene ’Bizim farklı oyunlarımız da var, seneye onları getirmek isteriz’ dediler" ifadelerini kullandı. Dinçer, yabancı tiyatro topluluklarının olumlu referansıyla yeni grupların da festivale katılmak istediğini ifade ederek, "Gelenler, Türkiye’nin hiç de anlatıldığı gibi olmadığını gördüler.
Geçen yıl 160 civarında sanatçıyı kültür elçimiz olarak burada ağırladık. Bunun sonucunda da bu yıl 26 ülkeden 200’ün üzerinde yabancı sanatçıyı burada ağırlıyoruz. Benim için festivali düzenlemek kadar kültür ve sanat elçiliğini üstlenmek de çok önemli. Türkiye’yi en doğru yüzüyle en iyi şekilde sanatla anlatırız" diye konuştu.
Dinçer’in konuşmasından sonra kukla sanatçısı Çiğdem Dağtekin, kuklası "Marmelat" ile bir gösteri yaptı.
Festival sponsorlarına plaket takdiminin ardından 12. İzmir Uluslararası Kukla Günleri, Fransız kukla tiyatrosu topluluğu "Drolatic Industry"nin "Sapiens" adlı oyunu ile başladı. Bir söyleşi ve bir konferansın da yer aldığı festival programında 3 adet sergi de sanatseverleri ağırladı. Üçü profesyonel sahne sanatçıları, ikisi de çocuklar için beş atölye çalışması festival programını zenginleştirdi.
İlköğretim okulları arası kukla oyunu yarışmasında heyecanlı saatler yaşandı.Kukla gösterisini ayaklarıyla yapan Veronica Gonzales
12. İzmir Uluslararası Kukla Günleri’nin en unutulmaz gösterisi ise İtalyan sanatçı Veronica Gonzales, "Mutfakta Bilim ve İyi Yeme Sanatı" adlı kitabıyla İtalyan yemek kültürünü dünyaya anlatan Artusi'nin dehasını, ayaklarıyla anlatmasıydı.
İtalyan sanatçı Veronica Gonzales, İtalya ve dünya gastronomisi açısından önemli bir referans kabul edilen "Mutfakta Bilim ve İyi Yeme Sanatı" adlı yemek kitabının yazarı Pellegrino Artusi'nin lezzete adanmış yaşamını kendine has kukla tekniğini kullanarak ayaklarıyla sahneledi.
12. İzmir Uluslararası Kukla Günleri'nin davetlisi olarak kente gelen 35 yaşındaki Gonzales, ayaklarını kullanarak müzik, şiir, ritim ve yemek sanatını bir araya getirdiği "Mutfaktaki Ayaklar" adlı gösterisini İzmirlilerin beğenisine sundu.
Gonzales, İtalyan kadınların tariflerinden derleyerek hazırladığı yemek kitabıyla İtalyan yemek kültürünü dünyaya anlatan Artusi'nin dehasını, sadık asistanı Marietta'nın gözlerinden ayak tabanlarına bir çift göz, ağız ve burun, ayak parmaklarına da peruk takıp bacaklarına kıyafet giyerek anlattı.
İtalyan sanatçının ayaklarını kuklaya çevirerek sahnelediği tek kişilik ilginç gösterisi izleyenlere keyifli anlar yaşattı. İtalyan bir anne ile Arjantinli bir babanın kızı olarak Buenos Aires'te dünyaya gelen Gonzales, 15 yaşındayken el kuklası oynatarak başladığı sanat yaşamında binden fazla gösteri sahnelediğini, son olarak geçen yıl ilk kez ayaklarını kullanarak Artusi'nin lezzet yolculuğunu konu alan gösterisini oynamaya başladığını söyledi.
Oyununu sahnelerken kullandığı tekniğin özel olduğunu ifade eden Gonzales, "Tekniğimi açıklamak çok zor, aslında anlamak için önce gösteriyi görmelisiniz. Oturuyorum, bacaklarımı kaldırıyorum ve ayaklarım karaktere dönüştürüyorum. Yani anlatmak çok zor ama izlemek keyifli." dedi. Gonzales, Artusi'nin İtalyan kültürü için önemli bir figür olduğuna dikkati çekerek şöyle konuştu:
"Pellegrino Artusi'nin adı bu şovla yaşıyor. Dünyayı dolaşarak İtalyan kültürünü sunmak için çaba harcıyorum. Bu şov yeni prodüksiyonumdu. İlk kez Sienna'da sundum ve daha sonra Artusi'nin doğum yeri olan Forlimpopoli'de devam etti. İlk kez yurt dışında İzmir'de sergiliyorum. Sahnede yalnız olmama rağmen izleyenler gösteriyi çok beğendiklerini söylüyorlar. Yetişkinler çocuklardan daha çok keyif alıyorlar, bu iyi çünkü toplumda kuklalar hakkında çok fazla önyargı var. Bazı insanlar kuklaların sadece çocuklar için olduğunu düşünüyor. Ama bu doğru değil. Kukla her yaşa hitap eder."
