Dolu Dolu
Hece Taşları
Dergisinin
51. Sayısı Çıktı
Tayyib Atmaca’nın Genel Yayın Yönetmenliğindeki yine hece şiirleriyle dolu dolu olan Hece Taşları dergisinin 51. sayısı çıktı.
Bu sayıda şiirleriyle, yazılarıyla yer alan isimler:
Metin Özarslan, Fatih Okumuş, Mustafa Pınarbaşı, Cumali Ünaldı Hasannebioğlu, Dədə Şəmşir, Cəmil Əkbər, Durdu Güneş, Mustafa Ayvalı, Tayyib Atmaca, Cemâl Divanî, Ali Rıza Güneş, Ali Daşgın, Besti Berdeli, Ertan Özdemir, Âşık Medenî Karataş, Hasan Nalçacı, Ali İhsan Kekeç, Vaqif Osmanov, Ahmet Erener, Ömer Ekinci Micingirt, Rövşən Xasayoğlu, Ahmet Arslan, Ali Rıza Malkoç, Yetik Ozan.
“Hece Taşları” dergisinin 51. sayısında yer alan Tayyib Atmaca’nın “Muhtaç Değil Şükür Kimse Kimseye” yazısını ve Metin Özarslan’ın “İzlence” şiirini tadımlık olarak alıntıladık, aşağıda okuyabilirsiniz.
TAYYİB ATMACA
Muhtaç Değil Şükür Kimse Kimseye
Başkasının ağzı ile konuştuk, kendi aklımızda kiracı olduk, bütçemize uygun muhavazakar, otellerde yerimizi ayırttık, alkol yok çok şükür diskoda barda, yasak değil elbet eylenmek gülmek, neşemize biraz neşe katalım, biz de eller gibi sitres atalım, bu fırsat bir daha ele mi geçer, devlet denizinin sahillerinde, haşemayı giyip spor yapalım, kazancını kim yanında götürdü, yalancı dünyadan bir yer kapalım.
Mevkilere makamlara gelince, kalbimizin kulağını tıkadık, güneş gözlüğüyle baktık gözlere, kimseyi yüzünden okuyamadık, kuşlar ürktü avcumuzu açınca, yetimi mazlumu tanımaz olduk, verirken kibrimiz tavana vurdu, alırken yüzümüz hiç kızarmadı, keser gibi kendimize yonttukça, göbeğimiz dizimize yaklaştı, sayısı çoğaldı putlarımızın, hangisine secde etsek her akşam, öbürü sabaha yüz azdırıyor.
Derdimizi sevip ne yapacağız, herkes birbirinin etini yiyor, yedikçe semirdik birbirimizi, dünyayı kurtarmak bize mi düştü, elimize fırsat bir daha geçmez, yiyelim içelim keyif çatalım, her hafta başka bir şehre uçalım, sabah kahvaltısı mesela van’da, öğlen yemeğinde antep yapalım, akşama boğazda balık yiyelim, berat kandilinde edirne yapıp, vaaz dinleyelim selimiye’de, verdiği nimette şükür diyelim.
Napolyon buşuna para dememiş, yanlış anladıysam berat düzeltsin, eskidenmiş ekmek arası köfte, çok oldu açalı maymun gözünü, baldırı çıplaklar başka ülkede, göbeğini kaşır komşularımız, mutfağında güzel aşçıları var, gece gündüz kapısında güvenlik, özel okullarda tüm çocukları, yüksek tahsilini paris’te yapar, her çocuğun ayrı arabası var, itiş tıkış gitmez metrobüslerde, muhtaç değil şükür kimse kimseye.
METİN ÖZARSLAN
İzlence
Kapattım gözümü ışığa renge
Beyhude aradım seni her yokta
Gördüğüm ne varsa bir kara nokta
Belki de böyledir bu meşum denge
Bilmem hikâyende sen misin Leyla
En uzun gecenin koynunda bodur
Bir ağaç misali rüzgâr dinledim
O esti savurdu bense inledim
Bir sendin ruhumda bildiğim odur
Sen misin Mecnun’u düşüren çöle
Güneşin şavkıyla sararken yeri
Serin sabahları kucaklayan yaz
Yakıyor tenimi gizli bir ayaz
Ak güvercinleri boz serçeleri
Döküyor uykusuz caddeye yola
Ruhum bin türlü hafakan besler
Dermanı içimde yara bilmişim
Kısık çığlıklarda karar kılmışım
Bir gün patlayacak marazi sesler
Vaveyla üstüne yine vaveyla
[yirmiüçüncü saat]