Kayseri’den Gönülce Notlar

NİLÜFER ZONTUL AKTAŞ
Kayseri’den Gönülce Notlar
 
Dostların varlığıyla mesrur olduğum güzel şehir Kayseri 'm.

K’ay’seri; seri seri ay da desem yerinde olur, adında geçtiği gibi . Işık sunan şehir. Malatya sıcağından bunaldığım vakitte kayseri(n) olması duası ile çıktım yola. Yüce bir serinlik karşıladı, çok şükre vesile ile…
 
Kurucusu hemşerimiz olan araştırmacı yazar Furkan Yılmaz Altınöz'ün ev sahibi olduğu Miraç Kültür Merkezi’nin davetlisi idim.
 
Yaz okullarında çocuklarla gençlerle hasbihal eyleyecek idik.
 
İlk durak ilkokul arkadaşım oldu Kayseri’de. Yan yana oturabilmek için sağ elle yazmayı öğrenip sol kolumdan vazgeçtiğim idi o. Yıllar öncesini konuştuk, çocukluğu. Yeterdi o bize zaten. İlkokul yıllarım öğretmenlik sürecime en katkılı yıllardı.
 
Sonra cuma bereketi ile koyuldum yola. Kıymetli hocalar Zeliha Pumak ve Gülafer Ağca ile vardık gönülce, güzel kuzuların yanına.
 
Küçük yaş öğrencilerle hayallerimizi konuştuk. Sarıldık koklaştık. Sevginin en büyük hüner olduğunu yaşayarak anlattık.
 
Genç kızlarımız ile biraya geldik. Hayallerimiz, gayretlerimiz yine konuşma konumuz oldu.
 
Okuma ve sanat üzere hasbihal bize zamanı unutturdu. Estetik, naif yaşam, zamanı kendi lehimize çevirme becerileri üzerinde konuşmalar bizi bizden aldı.
 
Kitaplarımızdan imza ettik. Elbette bu kalemden öte gönülce idi.
 
Bizler ancak davaları hedefleri olan hayallerine yürüyen gençlerle yol alabilecektik inşallah.
 
Yıllardır “Hayallerimizi Konuşalım" söyleşilerim vesilesi ile nice genç ve çocukla buluştuk. Bu kez Kayseri Miraç Kültür Merkezi 'yle… Dini ahlaki sosyal toplumsal nice konuda eğitim veren bu merkezdeki sıcaklığa dahil olmuştum.
 
İkramlar çocukların gönlünce idi. Geziler etkinlikler herşey çocuklara gençlere hitap ediyordu. Bu da ayrı bir güzellikti.
 
Sonrasında Enderun FM bizi bekliyordu. Program yapımcı ve sunucusu Zehra Koçer hanımla Çocukların ve Gençlerin Hayal Gücünün Geliştirilmesinde Aile ve Okulun Rolü’nü konuştuk, paylaştık, soruları cevapladık ve Kudüs mektubumuzla birlikte Kudüs hatıralarıydı programın devamı.
 
Gelen dönüşlerle faydalı olduğumuzu gördük. Umulur ki nicesiyle hemhal olalım.
 
Şiirlerimi de sevmiş Kayseri. Mesrur oldum elbet.
 
Gençlerle hasbihal ederken Gülafer hoca bir soru sormuştu onlara. “Gençler, hocamızı nasıl buldunuz" "sesinde ve halinde huzur bulduk demeleri benim için en kıymetli okuma idi.
 
Dinleyenler de inşallah bu okumayı yapmıştır.
 
Enderun FM'den ayrıldık. "Mantı ikramı olmalı Kayseri’de” dediler. Buram buram mantı kokusuyla hemhal olduktan sonra tadına nail olduk. Kete ve sucuğundan da tattık.
 
Çay sohbetine Baktır ailesi de dahil oldu. İnternet üzerinden takip ediyorlarmış kitaplarımı. Birebir tanıştık. Bunlar büyük mutluluktu. Kitapla gelen dostluklar…
 
Akşam yaklaşırken başka bir ortam başka bir muhabbete dahil olacaktık: Kudüs,  yürek yaram, yürek yarım Kudüs… Adını söylerken gönül tellerim titreyen…  Kudüs anlatılırdı da, yaşamaktı esas onu… Bilvesile akşam Kudüs ve Mescid-i Aksa Derneğinde misafir olduk. Başkan Yardımcısı Aynur Işık hanımefendi aşk ile bağlandığı Kudüs davasını gençlerin yüreğine nakşetmeye çalışan dava eri bir hanımdı.
 
Kudüs izlenimlerimizi paylaşmakla beraber aynı yöne bakabildiğiniz gönül insanları ile tanışmak bereketti. Genç kızlarımızın gözlerinde ki o ışık bana "Durmak yok, yorulmak yok, devam" mesajını tekrar tekrar verdi.
 
Sonrasında Latife annemizle tanıştık, latif bir yüreğe şahit olduk. Gilaburu meyvesiyle hemhal oldum. Sıcak halka tatlının evde yapılışına. Ve evlerde unutulmayan misafir ağırlama samimiyetine…
 
Yolculuk gönülce devam ediyordu.  Ağırnas ilçesiyle tanıştım. Ne güzel bir yerdi. Tarih kültür bilim sanat herşey mevcuttu. Mimar Sinan’ın doğduğu ev, eskiden okul olan şu anki tarihi kütüphane, yer altı şehirleri, şifa beklenen Arap ocağı, kilise, bezirgân, yetişen orijinal bitkiler vs. Mimar Sinanın evinde köşeden oturup her yeri görebilme misafiri karşılama sistemi her şey çok orijinal idi.
 
"Dorak" yoğurdunu öğrendik. Volkanik taşın oyulması ile içinde saklanan yoğurdun suyunun süzülmesi sonucu süzme yoğurt şeklinde oluşuyordu. Ne bozulma ne ekşime olmadan koruyor olması, buzdolabı özelliği taşıması dikkate şayandı. Son usta İsmail Yıldız’ın yaptığı taştan yoğurt kaplarına ve yapılışına şahit olduk.
 
Arhaz ablamızın geçim derdiyle ucuza sattığı süte ve asma yaprağına, en çok da yüzündeki gülümsemenin bize sunduğu o muhteşem sevgiye şahit olduk.
 
Sibel, Suzi, Hatice, Çiğdem ve Melek hanımlarla yeni dostluk bağları kurduk. IHH'dan Hatice ve çiğdem hanımın yetim birimlerindeki verdikleri gayret, ilgili çalışmalar gözlerimizi yaşarttı.
 
Ağırnas, nazı ister ağır olsun isterse hafif, benim gönlüme baş harflerimce naz’dan bir kale kurdu. Burcunda dostluk olan.
 
Kayseri dostluğun merkezi dedim ya. Şair dostlarım Ayşe Bolat, Develi İlçe Sağlık Müdürü Fatma Anteplioğlu ile programlar sonrası buluştuk. Ehl-i Dil Çay Evi, Nart kardeşimin mekânı misafirperverliğin hep var olduğu yerdi.
 
Külfet vermek istemesem de Yahyalı Kapuzbaşı şelalelerine ısrarla götürmek istemeleri beni derinden etkiledi. Gönül insanlarıyla nice yollar katedilirdi.
 
"Görmen gerek" dedikleri yerleri gördükten sonra “gerçekten görmem gerekmiş" diyecek kadar hayranlıkla izledim. Hayret makamında gözlerimden gelen damlaların acziyeti ile Rabbime iltica ettim.
 
Yolda bir takım gülümsemelerimde oldu tabi. "Yol boyu rüzgâr gülünü senin için dizdik, madem Malatya sıcağı bunaltmış şelale huzur ve serinlik olsun dedik " sözleri gönül dünyama hoş anılar olarak girdi.
 
Saatlerce huzur aldım sanki içimi dışıma döndürdüm. Tersyüz edip silkeledim. Yıkadım gönül nehrinde. Akan şelalelerle beraber coşalım dedim. Esirgemediler damlalarını ıslandım. Yüreğimde iğne ucu kadar kuru kalmamacasına.
 
Böğürtlen, ahududu satan çocuklar, mis gibi havanın güzelliğine çay, gözleme, ayran katan fedakâr hanımlar…
 
İstikamet Develi oldu sonra. Emektar Kemal ağabeyin ve Şengül hanımın misafiri olduk. Kuzine sobada ikramlar, ağaç evin güzelliği, ikram, izzet yaşamayı anlamlı kılan değerlerdi.
 
"İyi bir dost ruha çekilen temiz bir nefes gibidir." Zekai kardeşimde bu dostluk halkasına eklenen nadide insanlardandı.  Ölmek üzere olan bir köpeğe yaptıkları bakımı, üzerinden çıkardıkları onlarca kenenin fotoğrafı beni çok etkiledi. Bu, annemin hep “Allah seni iyi insanlarla karşılaştırsın" duasının tecellisiydi.
 
Ertesi gün dostum Ayşe Bolat ile Radyo Life’ ta Burcu hanımın misafiri olduktan sonra programlara noktayı koyduk. Eğitimi, yazıyı, kalemi ve bunu kadın olarak yapmanın zorluğu ve güzelliğini konuştuk.  Sonrası veda olacaktı da Çerkez yemekleri ve onları yapanlarla tanışarak noktayı koyduk. Psihalive kabak tatlısı muhteşemdi. Çerkez dostum Ayşe Bolat şahit eyledi.
 
Miraç Kültür Merkezi programları vesilesi ile geldiğimiz süreç Kayseri fethine dönüştü.
 
Nice anlamlı vakitlere yol bulmak temennisiyle başta Furkan Yılmaz Altınöz hocam olmak üzere Zeliha ve Gülafer hocalarımıza, emeği geçen herkese şükranlarımı sunuyorum. Selam ve duâ ile.
Kayseri’den Gönülce Notlar
Kayseri’den Gönülce Notlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir