AHMET AYDIN
Bul Beni Bekliyorum Seni İsmihan
Uykunda ne rüya var
Yarı ölümdür kuşlar haberdar
Uyuma gülüm uykunun gölgesi ağır
Vebali sorulur, bedeli var
Yağmur ıslatırken güneşin kamçısı
Ensesinde şaklar ateş
Su taşır karıncaya / Eğer kaşını karınca
Şair parmak uçlarıyla
Şair işçi mutsuzluğa
Mısra terli hançer
Kalbi çerçi, umuda elçi
Bu aşkın ticareti, bedeli
Dolaşır çarşı pazar
Hal hatır sorar, gönül alır
Cıgara tutar, ateşinden yanar
Çeşme başında itişir kızlar
Havalanır kalbim, hayalim uçarı
Aklım karışır, gözlerim şaşar
Çekilmiş duvardan yapı taşı
Ömrüm dalında sallanır
Geçtim yaşımdan, başımdan
Bir ateş sarar etimden tırnağıma
Bir daha vurayım diyorum
Bam telinden hayata
Bir durak erken indim
Ensemde ateş girmeden çukura
Yakalanmadan Azrail’e, akşam olmadan
Bul beni bekliyorum seni İsmihan
Titremeye hazır dalında
Yaprak hisseder rüzgârı
İsmihan’la böyle başlar
Rüzgârlı bir yol arkadaşlığı
İsmihan dedim
Kaderime kurşun dedim
Papatya, lale, sümbül dedim
Hep gül dedim
Sarıldım, sorguladım renkleri
Al, yeşil, sarı
Tarttım ayrı ayrı
Aynı çıktı hepsinin ağırlığı
Her aşkın bedeli ayrı
Kendince varlığı ve ağırlığı
Sakınırım hikmeti sorgulanmaz
Yaratmış dil, renk ayrı ayrı