Ahmet Haluk Dursun Vefat Etti

Edebiyat Dünyasının
Başı Sağolsun
 
Kültür ve Sanat Adamı
Akademisyen Yazar
Ahmet Haluk Dursun
Vefat Etti
 
Kültür ve Sanat Adamı, Akademisyen, Yazar, Kültür Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun vefat etti.
 
Kültür Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun, geçirdiği trafik kazasında vefat etti. Dursun'un içinde bulunduğu araç, Erciş Bayramlı Mahellesi yakınlarında şarampole devrildi.
 
Dursun, Malazgirt zaferinin yıldönümü etkinliğine yönelik hazırlıkları incelemek üzere Bitlis'in Ahlat ilçesine gitmişti.
 
Buradaki incelemelerinin ardından otomobiliyle Van'a hareket eden Dursun, Erciş ilçesine bağlı Bayramlı mevkiinde geçirdiği trafik kazasında vefat etti.
 
İstanbul’da son yolculuğuna uğurlandı
 
Ahmet Haluk Dursun, 20 Ağustos Salı günü Sultanahmet Camii’nde, ikindi namazına müteakiben kılınan cenaze namazının ardından Kocaeli Hereke'deki aile kabristanında defnedildi.

Ahmet Haluk Dursun, Malazgirt Kültür Merkezinde Anıldı
 
Ahmet Haluk Dursun, son konuşmasını yaptığı Malazgirt Kültür Merkezinde anıldı.
 
Malazgirt Zaferi'nin 948. yıl dönümü kapsamında düzenlenen 4. Tarihi Roman ve Romanda Tarih Bilgi Şöleni’ndeki anma etkinliğinde Kur'an-ı Kerim ve dualar okundu.
 
Etkinlikte konuşan Türkiye Yazarlar Birliği Şeref Başkanı D. Mehmet Doğan gerçek anlamda bir kültür adamını kaybettiklerini dile getirdi.
 
Doğan, Haluk Dursun ile şahsi dostlukları olduğunu vurgulayarak, "O yüzden en çok beni etkiledi diyebilirim. Dünden beri bir veda yazısı yazayım diye zihnimde tasarlıyor fakat bir türlü oturup iki lafı bir araya getiremiyorum. Haluk Beyin vefatının bizim toplantıyla bağlantılı şekilde gelişmesi, tabii ki kaderdir bu, insan kaderine doğru gider. Haluk Bey bu toplantıya katılmak için çok ısrar etti. Bilet bulunamadı, farklı şeyler oldu ama bütün bunlar aşıldı. İnsan 'Keşke başka engeller çıksaydı' diye düşünüyor. Sadece bir üniversite hocası değil, bir bürokrat değil gerçek anlamda bir kültür adamıydı, kültür tarihçisiydi." dedi.
 
Ahmet Haluk Dursun; 1957 yılında Kocaeli Hereke’de dünyaya geldi.
 
Dursun, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’nde Son Çağ ve Türkiye Cumhuriyeti Tarihi kürsülerini bitirdi.
 
Marmara Üniversitesi’nde Yakın Çağ Tarihi Ana Bilim dalında profesörlük unvanı aldı.
 
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür A.Ş.’de Genel Müdür Danışmanı olarak görev yaptı.
 
İstanbul İl Kültür ve Turizm Müdürü vekilliği görevinde bulunan Dursun, Ayasofya ve Topkapı Sarayı Müzelerinde müdürlük yaptı.
 
Kültür ve Turizm Bakanlığı’nda müsteşarlık da yapan Dursun, 2018 yılında bakan yardımcısı olarak atandı.
 
Tuna Güzellemesi, İncir Çekirdeği, Nil’den Tuna’ya Osmanlı, Osmanlı Coğrafyası'na Yolculuk, İstanbul'da Yaşama Sanatı, Boğaziçi'nde Kırk Yılım  isimli eserlerin de bulunduğu 9 kitap yazdı.
 
Ahmet Haluk Dursun’un facebook sayfasındaki 17 Ağustos 2019 tarihli son yazısı:
 
AHMET HALUK DURSUN
Bağımıza Bir Tanesi Düşmedi!..
 
Talihi, kısmeti, nasibi olmayanın bağına gökten inci mücevher yağsa bir katresi ( tanesi) düşmez imiş!…
Bizim bağımıza da bir tanesi düşmedi.
Hem öyle böyle bir bağ değil. Tam 1700 dönüm.
Verdiler elimize bir sepet ve bir kesme makası buyur bağ senin , tak sepeti koluna,doldur istediğin kadar dediler..
Her parselin önüne üzüm cinsleri yazılmış, ben başına dikilip şöyle bir bakıyorum ve allah sahibine bağışlasın diyerek arkamı dönüp yürüyorum…
Sauvignon, Chardonnay,Cabernet,Pinot Noir,Şiraz…
Hepsini es geçiyorum…
Biraz Hamburg Misketi, biraz da Alphonse kütükleri kenarında durdum , birer tane attım ağzıma…
Kardinal var dediler, Papaz Karası yok mu dedim? Maalesef dediler.
Çal Karası, Öküzgözü,
Boğazkere, Kalecik Karası da yok…
Ama Pinot Noir ve Merlot var…
Neyse ben Arapgir köhnü, Erzincan Cimin üzümü sormaktan da vazgeçtim…
Yüzde yüz vardır diyerek, asmalarda üzüm, Çavuş’dadır gözüm dedim…
Bir iki kök olacak dediler, beni başına götürdüler…
Aaa, bom boş…
Tek tane bile yok!…
Kuşlar yedi herhalde, karatavuk (Karabukal) bitirmiş dediler…
Kısmet değilmiş diye dışımdan mırıldandım…
İçimden ne dediğimi ısrar etmeyin söyleyemeyeceğim..
Sadece Ziya Paşa’yı rahmet ile anıp, ünlü Terkib-i Bent’ inden bir beyit okudum.
Bi- baht olanın bağına bir katresi düşmez,
Bârân yerine dürr ü güher yağsa semâdan.
Diyebildim…
Taktım boş sepeti koluma, gittim kendi yoluma…
Bu yolun sonu umarım Bozcaada’ ya gider..
Orası olmaz ise Safranbolu’ya inşallah yolumuz düşer…
Hiç biri olmaz ise Kulfallı da kurtarır…
Görelim Mevlam neyler…
 
 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir