DENİZ GARİPCAN
Serzeniş
Yâ İlahi Yâ Kadîm hiçlik iken payıma;
Sonsuz Keremin ile bedene bir can düştü!
Yokluğuma şefkatin var olmama sebepti,
Acizlikten hisseme sinsi bir nisyan düştü!
Bezm-i elestte hani ruhumuz and içmişti,
Melâlden kavrulan şu yüreğe nîhan düştü!
Dilim acîz sükûtta canımdan can çekilir,
Gözümden damıttığım damladan cihan düştü!
Dünya ki nazarımda her karışı Kerbelâ,
Bir Hüseynî acıyla kalbe imtihan düştü!
Pişmanlık bir kurt gibi kemirirken ruhumu;
Senden sana sığındım dilime aman düştü!
Seninleyken sensizim, günüm gecem hep kâbus
Yer yarıldı, gök kırgın; dağıma duman düştü!
Ne Ay şavkır geceme ne de güneş ısıtır,
Yıldızlar yere indi sandım asumân düştü!
Sana muhtaç her zerre kûn deyince olduran
Bir kutlu ezan ile ömürden zaman düştü!
Bilmiyorum son gemi ne dem alıp götürür?
Bir meçhul bekleyişte hâsıl son liman düştü!
Bu hüzün ülkesinin Kaf Dağı Anka’sıyım
Külüyle yeşerecek kanat’a gümân düştü!
Kapanmasın yüzüme tek açılacak kapım
Giyindim nedameti günahlar üryan düştü!
Secdeler ki aşkından bir busedir alnıma
Beni sana getiren yollara rahvan düştü!
Silinsin şu aklımdan yalan ziyan ne varsa;
Kendimden hicretime mukaddes ferman düştü!
Bir zerrenin içine kâinatı sığdıran
Yâ İlâhi Ya Kebir içime umman düştü!
Bütün sıfatlarınla yakarışım sanadır;
Ya Vedüd ismin ile dilime Rahman düştü!
Diyorsun ki: “Kulum, şah damarından yakınım”
İrkildim acziyetten yarama devân düştü!
Ölmek aşkta vuslatsa sana kavuşmak güzel!
Ya İlâhi bu can ki yoluna kurban düştü!