Şubatın Sesleri

CANER KUT
Şubatın Sesleri
 
İbn-i Arabî’yi anarak…
 
Aylar günlerin dili, her ayın dili bir besteyse
Şubat en güzelidir
 
Şubat’ın günleri yirmi sekiz tanedir
İlki en kolay sesidir
Yirmi sekizde bir, gözleri büyütür
Azametlidir
İkincisi sevinçtir düşününce
Bir adımda on dörtte bir almıştır
Çok büyük aşamadır
Üçüncü günü habersiz geçer
Dördüncü günü inanılmazdır
Yedide biridir geride kalan
Hızlı ilerler, muhteşem sesler basarsın, gururlanırsın.
Beş, altı gelir geçer; yedinci gün çıldırtır
Bu kadar zamanda dörtte birdir, kalan üçtür geriye
Bir ışık seline tutulmuş, durdurulamaz seslerindir; dillerin serseridir
Sekiz dokuz on on bir on iki on üç nasıl geçer bilemezsin
On dört belirir en olgun sesinle ayın on dördü en parlak ışıltısıdır şubatın
On dörtten sonra…
Sesini hüzne boğar
Sonrası her günün kâbusudur
Her sesin kısıldığı gündür on dörtten
Sonrası iki de bir kalmıştır günlerin
Aradadır yalnızca tek ses, tek yarım
O güne kadarki kadar günlerde tek bir ses tek bir nefestir uğruna yaşayacağın
Günler çabuk gelir on dört şubatı uzundur bitirmek
Son bir, son yarımdır, uzundur düşünmesi, acı verir derman ister
Günler durup dinlenmez ki bu arada
Dil dolanır gözbebekleri büyür gırtlak acıtır
Şubat’ın günleri yavaştır son yarımda
Her anında hissettirir kendini
Yaşatır adım adım, acıtır, yaralar dilleri
Sarkan bir dilin birbirine dolanan seslerin
 
Geçmişin hızlı ve ihtişamlı seslerinin verdiği ağırlıkla karışınca, bir ses için geçilen günlerin onulmaz acıları arasında dayanılır bir gayretin her günün bitişinde açtığı ufuklara gayretle, sonmuş gibi umutla, ama sonraki için güçsüz çareler içinde boğuk bir yol almak, şubatın son bir sesinin, ulaşılamaz görülen ancak bir ses ötesindeki son bir sesin son bir nefesin yoludur, son on dördünde düşünülen acı veren acı alan günlerinde her son kalanın bölündüğü ve bölündükçe çoğaltılan ve çoğalınca küçülen her günün artan ufuklarına karşı savunma hatlarının ses tellerini sıktığı acıttığı, azaldıkça uzatan, bölünen ve bölen hüzünlü hüzünlü son günleridir şubatın bestesini yücelten son on dördünde.
Şubatın Sesleri
Şubat biter ama derman bitmez
Son ses en gür çıkanıdır
En dingin günüdür şubatın yirmi sekizi
Şubat’ın bir, iki, dört, yedi ve on dördündeki seslerini toplarsan
O sesler yirmi sekizindeki söylediğin sesindir
Yirmi sekiz gün besteyi kusursuz yapmıştır
 
Şubat’ın üç tane yirmi sekizi gelir art arda yıllarda
Sonrası bir artar şubatın yeni bestesi çıkar ortaya
Kısadır oldukça sadedir
Öyledir ki sadece ilk ve son gün çıkar sesi
Diğer günler onların hizmetine koşturur
Diğer şubatlar gibi acı yoktur yirmi dokuzun şubatında
İlginçtir belki çünkü günler o kadar uzundur
Yine de çok daha kolaydır
Şubatın yirmi dokuzunda ilk ses yirmi dokuzda biridir
Sonrasında azalmaz hep aynı kalır zihinde tek sestir
Acı veren umutlar, ufuklar yoktur
Tek bir sonu vardır şubatın yirmi dokuzudur
Sesler tekdüzedir yolunu bulmuştur
Eksilmez artmaz değişmez gerilmez dökülmez
Umut da umutsuzluk da son sestir
Yollar tek tek yürünmezse çabuk aşılır
Sesler tek tek çıkmazsa çabuk söylenir
 
Şubatın iki ayrı bestesi vardır:
Biri çok sesli acıdır
Diğeri tek sesin eğilmiş başıdır
 
 

BIR YORUM YAZIN

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir