Hece Taşları Dergisinin 61. Sayısı

Hece Şiirleriyle
Dolu Dolu
 
Hece Taşları
Dergisinin
61. Sayısı Çıktı
 
Tayyib Atmaca’nın Genel Yayın Yönetmenliğindeki yine hece şiirleriyle dolu dolu olan Hece Taşları dergisinin 61. sayısı çıktı
 
Bu sayıda şiirleriyle, yazılarıyla yer alan isimler:
 
Tayyib Atmaca, Muzaffer Uslu, Sadık Kemal Turhal, Turgut Günay, Necibe Çetinkaya, İbrahim Sağır, Tacettin Şimşek, Rukiye Aydın, Mustafa Ayvalı, Halit Yıldırım, Ali Rıza Kaşıkçı, Bünyamin Durali, Mehmet Baş, Ali İhsan Kekeç, M. Nihat Malkoç, Niyazi Karabulut, Metin Mert, Mehmet Osmanoğlu.
 
Hece Taşları dergisinin 61. sayısında yer alan Tayyib Atmaca’nın “Atmaca Şiir” yazısını ve Muzaffer Uslu’nun “Yetmedi mi?” şiirini tadımlık olarak alıntıladık, aşağıda okuyabilirsiniz.
 
TAYYİB ATMACA
Atmaca Şiir
 
Ağzımda bir bomba pimi gümüşten, yanaşan cennette yer kiralasın, azgın bir ırmaktan bezgin şafaklar, karanlığın ortasından kükresin, altını çıkarsın öküz başlılar, bağırsın lezbiyen karanlıklarda, ufukları mor arzular bürüsün, mazgallarda cinnet aksın durmadan, yansın dudakları repten kaçanın, soyunsun rüyalar asma katlarda, bir çiçek köküne kurşun döktürsün, bir mânâ haykırsın ayrılıkları, yansın gözbebeği sisli havada, kuşlar kuşkulardan muska taksınlar, uçsunlar denizden sahraya kadar.
 
Nereye kaçalım çıldırmak için, kimin gözlerinde ayna parlıyor, sesimiz çapraz bir ateşe düşmüş, aklımızda karabulutlar uçar, kanadı kırıldı sarp yokuşların, dilinde bir kanca sorun taşıyor, yoksulluk küheylan kişner durmadan, yarışlardan kopar yaralı ceylan, yıkılır kirpikler kaşın üstüne, zülfünden bir kırbaç şaklar kalbime, bakışlarım donar boşluk yurdunda, acı diken gibi batar ruhuma, dişlerim çatırdar damağım çöker, uzaklardan sesler çatlar durmadan, yalnızlık gizlenir yumruklarımda.
 
Sen giderken artçı depremler oldu, ırmaklar suyunu küle savurdu, sarı sıcaklarda dondu insanlar, susku başkaldırdı ayaklar sustu, sevda bir denizde çöl düşü gördü, mecnun tavernada leyla aradı, bir barda barbarlar tabak kırarken, sirtaki oynadı ellilik kızlar, döndü etrafında kelep duygular, sevgi aç bıraktı sokakta aşkı, magandalar tuttu bıraktı derdi, yumruklar havanda dondurma yaptı, aç özlemler dehlizlere gizlendi, bir gitar uzun bir türküye çöktü, kalpleri kırıldı mor tutkuların, geçti bulutların içi içine.
 
Yara derin ama ankara serin, nefes alıyorum altında yerin, ağzımda bir bıçak kavis çiziyor, yangından kaçarım çiçek açarım, dünya sağır duvar sesimi yutar, gönlüm sende kulaç vurur her gece, beklemek astarsız bir ceket gibi, üşütür işsizlik dar sokaklarda, akşam yaralanmış martıya bakar, turnalar sahilde dalga toplarlar, karakış saldırır yokluk çıldırır, alınteri bıyıklardan dökülür, yorgun bir derbeder masaya vurur, kükrer özlemlerin köşe taşları, on kartalı bir atmaca kaldırır, çok şair dilini çeker karnına.
 
MUZAFFER USLU
Yetmedi mi?
 
Bir müebbet mahkûmu sorgular gibi bakıp
Gözlerinle sualler sorduğun yetmedi mi?
Azatsız köle gibi boynuma zincir takıp
Senelerdir peşinden yorduğun yetmedi mi?
 
Ne hayallerim vardı karşıma çıkmasaydın
Yol bulmuş su misali gönlüme akmasaydın
Harabeye dönmezdim sen yakıp yıkmasaydın
Bahtımı alev alev sardığın yetmedi mi?
 
Ben böyle istemedim, bu değildi emelim
Birbirine uymadı niyetimle amelim
Her sarsıntı sonrası yara aldı temelim
Hayatımın hattını yardığın yetmedi mi?
 
Biter diye bekledim belki günün birinde
Merhamete gelirdi kim olsaydı yerinde
Ben şefkat bekledikçe, senin her seferinde
En umulmadık yerden vurduğun yetmedi mi?
 
Her gün bir başka derdi atıp gittin önüme
Şahit olan var mıdır tek bir mutlu günüme?
Müselman olsa bari, ta’n eyleyen dinime!
Günahlarımı sayıp durduğun yetmedi mi?
 
Kar yağdırdın başıma, tam güneş açacakken
Taş koydun yollarıma tam senden kaçacakken
Göç mevsimi sanıp ta, bikarar uçacakken
Kanadımı kırk yerden kırdığın yetmedi mi?
 
Bırak artık gideyim, senin olsun şeref şan
Al zafer kaftanını, gururla giyin kuşan
Beni böyle yenilmiş, beni böyle perişan
Karşında iki büklüm gördüğün yetmedi mi?
 
 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir