MEHMET TAŞTAN
Menzil Dışında
Kendini bulmak için durmadan yürür insan
Vardığı her menzilde değişir rüyaları
Bazen bir asi olur, bazen ölü bir deniz…
İçindeki evrenin kırlarında görür ki
Karanlıkta korkmadan yanan ateş böceği
Güvendiği dağlara kar yağınca tükenir…
Ağaç suyla ilgisini kestiğinde yaşlanır
Naz yerine merhamet dolaşır damarlarında
Avcıların menzilinden çıktığında bir kadın…
Artık yeni bir iksir gerekir, var olmak için
Bundan sonra anı anlatmak da mümkün
Bilgelik ırmağına dönüşüp çağlamak da…
Güç herkese başka bir yüzleşme şekli sunar
Hak yeme kudretine erişilmişse eğer
Haksızlık gündüz gözü dayatılır mesela
Oysa çocuklarını tanır gibi bilirler
Bir kurt nasıl elmayı içinden kemirirse
İşte öyle kemirir yeryüzünü her vebal…
Pirinç tarlaları suya doyduğu zaman
Alnımızı ter basar, yüreğimizi kuşlar…
Yüzükoyun devrilir içimizdeki putlar
Derviş gibi yollara düşer pişmanlığımız
Yazık ki, çoğu zaman geç kalmanın bedeli
O davanın mahşere kaldığını duymaktır…
Menzil Dışında