Asanatlar "şiirden sinemaya" 
SITKI CANEY
Sessiz Bir Gidiş Sesli Bir Şair
“Siz acemi ölümlerle ölürken tek tek
Yaşar gibi ölmeyi dileyeceğim Tanrıdan
Bir yaprağın dalından düşüşü gibi
Geçer gibi bir odadan diğerine
Ölümü binlerce kez yaşamış bir usta gibi
Ve görür gibi gideceğim yeri”
Varoluşun ve sonsuzluğun sır perdesini aralamaya çalışan şair. Sadece Sessiz Bir Gidiş’i değil, Gidilmemiş Gelişler’i de mısralarıyla ölümsüzleştiren şair:
Her şölende bana sunuldu günün ve gecenin zehri
Ömrüm ağzıma geldi, yutkundum kusmadan gittim.
Sessizce giden ve sesini şiirine bırakan şair.
Çocukluk, Gençlik ve Hasret’e ayna tutan şair.
Tükenişler’in faniliği içinde Tükenmeyişler’in sonsuzluğuna çağıran şair.
Hayata ve ötesine dair Birikmiş Sorular’ını hikmet yumaklarıyla art arda sıralayan şair.
Aslında ölüme ve hayata karşı usta işi Bir Aceminin İtirafları ile kendini acemi sayan usta şair:
Siz acemi ölümlerle ölürken tek tek
Yaşar gibi ölmeyi dileyeceğim Tanrıdan
Bir yaprağın dalından düşüşü gibi
Geçer gibi bir odadan diğerine
Ölümü binlerce kez yaşamış bir usta gibi
Ve görür gibi gideceğim yeri
___________________________
