İLKNUR İŞCAN KAYA
Bir Başka Zamana
Fısıldarım sevda beldesine -kabulü-
Kayıplara karışırken varlığım
Unutulan duraklara yürürken kederle
Makinistin durmadan gittiği izde -ezilen-
Metalle yoğrulan ürkek sevgiler açar yolları
Çiğnenir yeni yetme günebakanlar
Gidişiyle erir burçaklar
Yaban diyarlar…
Düdüğü üflenmeyen hiçe say(ıl)malar
Yolculuğun açılmayan kitabı
Varlıktan yoksun varlığı
Sıyrılan -eritici- sıcağın biçimiyle imtihanı
Görünmezlikle…
Yerinden etse rahat damları
Kuruş kuruş dökülen bağlılığı
Kapalı tünellere koşar adım taşınırken enkazı
Uzaklaşır birden köklerinden
Ellerinde oyalanan duruş.
Şapkalı bahtın ipek bağlı boynu bükük
Boyalı ayakkabıları… dolu bavulları…
Hazırlıklıydı oysa
Gecikmeli olsa da
Gidebilmeye uzaklara…
Bir başka zamana…
Yürü(t)meli günebakanlarla
Dumanlarla uğurlamalı yine
Sisler arasına gizleyerek
Varmalı yerine uz'ayan rayları
Taşımalı geride kalanları…