İLKNUR İŞCAN KAYA
Gel Diye
Töhmet altında bıraktığın altın kalbim
Zelil ettiğin düşüncelerimle ayırdı yollarını…
Kasvete büründü sinem
İflah olur mu bilmem…
Kaskatı ruhum koca çukurlara dönüştü
Yoksun… Her bir şeyden -senden-
Ummana ittiğin barış gemilerim
Kayboluşa sarıldı -sayende-
Yine de
Silmedim gözlerimin nemini
Sen diye…
Çıkarıp atmadım yüreğimi
Senden yara aldığı için.
Ve kesmedim kırık teleğimi…
Ümidimle onardım…
Yaşayabilirim…
Sana rağmen
Terk-i diyar eyleyemem sen yurdumu…
Kabullenişin mi, avuntun muydum?
Kandilinden sızan küçük tesellisiyle övünmeyen.
Sakladığın sevgin vardı -son- ümidimde
Karalanmış ruhumu iknadayken
Tok sözlerle…
Kavun rengi çiçekler ekerim -yine-
En unutulmaz şarkımı söylerim -sana- duymadığın
Seslenirim aklımca
Bana kapalı kulaklarına…
İnsafın kabullenişine sığınırım tek
Vazgeçişlerimin önünde duran.
Ve söz verişlerimin kendime
Hatırlatıcı ihanetsizliği -dönme diye-
Canlanışım konar hücrelerime
Hayatın sahiplenişi -beni-
Gel diye…