İLKNUR İŞCAN KAYA
Körük Oluğunda Yalnızlık
Kaç kişi birden konuşur
Sessizlik isteyen izbe yerde
Yalnızlık fışkırır bir başına
Tenceresi kaynayan
Penceresi kırık kuytuda…
Ağlar örülü yapayalnızlığa mahkûm kalpte
Neşe taşmaz olur
Görünmez karanlıktan başka…
Akıntı kum, kişi sır götürür
Sofra sofra…
Bakır işler bakırcı yurdunda
Emek dağılır sağa sola
Acılı yankı kalır ortada
Ateş kızıllığı tavında…
Kalay ister gönül baht sarayında
Eğri düzelir mi doğru aşkıyla
Dövülür…
Nefeslenir…
Akar körük oluğuna…
Kıskacından kurtulsa o vakit
Yüreğine kasnak geçen
Kavuşur soluğuna…
Pamuk ile ovulan cisim yumuşar
Tanınır umulur
Oysa
Onu gören tanımaz…
Ayna karşısında ışıldar
Toprak olmak yeterken
Madeninden ne fayda…
Kanaviçe ruhunu işler
Mutluluğa… sabırla…