Asanatlar "şiirden sinemaya" 
MAHMUT GÜRBÜZ
Babamın Dua Günleri İçin
"Tanrım bize bir salıncak!
Çok çabuk geçmek için şu olup bitenleri
Bir daha, bir daha, bir daha
Unutmak unutmak unutmak…
Tanrım ona bir salıncak!
Bir gidip bir geliversin diye boşlukta
Umutla, erinçle, tutkuyla…"
Edip Cansever
Evladın söylediğidir:
“Eylül'dür
Eylül benim utanmazlığımdır.
Bir ev vardır şimdi
İncinmiştir tenhalıktan
Bir kapı var
Tedirgindir
Çalan olacak mı acep.
Bir pencere vardır
Sadece duaya açılır.
Bu benim utanmazlığımdır.
Bu hepimizin utanmazlığıdır.
Bir çınar vardır
Ama artık yok gibidir.
Her şey biraz var da yok gibidir.”
Babanın söylediğidir:
“Nereden başlasam oğul
İki dalım vardı
Ama artık yoklar.
Bana eş size anne oldular.
Anneleriniz çocuklarınızı gördü
Ve bazılarınızın çocuklarının çocuklarını…
Bu benim ilk sustuğumdur:
Benim annem hiç çocuklarımı görmedi ki.
Dallarıma su yürüdü
Çiçek oldu, meyve oldu.
Annem o meyveleri hiç yiyemedi ki.
Sonra kardeşlerimi sustum bir bir
Ah ki ne ah!
Daldaki körpe Zeytin'imi sustum
Zeytin'e konan Yusufçuk kuşunu sustum sonra.
Diğer meyveleri mi söyleyeyim
Filize durup kendi meyvelerini verdi.
Şimdi onlar kendi meyveleriyle…
Anladım ki kimsesi yok kimsenin
İlla hu!
Evet bana bir salıncak!”
Hacı Bedriya'nın söylediğidir:
"Ben yanarım oğluma, oğlum yanar oğluna!"
Yunus Emre'nin söylediğidir:
“Mal sahibi, mülk sahibi
Hani bunun ilk sahibi?
Mal da yalan, mülk de yalan
Var biraz da sen oyalan”
