AHMET URFALI
Hüzün Çağı
Bütün hüzünlerin öznesiyim gecelerin ayazında
İnce siyah tülden yalnızlığımı bürünürken karanlık
Mazinin izlerinde arıyorum kayıp istikbâlimi
Oysa nafile bekleyiş ve kayıp bir özlemdir gelecek
Ben hicran yurdunda oturuyorum tek başıma
Hem gurbetim hem sıla başka iklimlerin yabancısıyım
Öylece duruyor ayağımda bukağı kanadımda kırıklar
Kötürüm düşlere sürgün ediliyor gözlerimdeki buğu
Çiçekli bahçelerim hapsediliyor mühürlü kapılarla
Yüreğim çilelerle dövülüyor örsle çekiç arasında
Her sabah yorgunluğuna uyanıyorum yenik sevdamın
Dudağımda çoğalıyor artık feryadımın sancısı
Yaralarım depreşiyor düşen yaprakların savruluşunda
Yeni tuzaklar kuruyor vefasız şubat soğuk anılarıma
İçimde esrik bir türküyle soludukça yağmurun rüzgârını
Fırtınalı bir isyana teslim ediyorum yenilmişliğimi