SELAHATTİN YILDIZ
Bir Adam
Bir adam oturmuş öylece kapının önüne
Dünleriyle yorgun düğmeleriyle
İçinden geçen her şeyle birlikte
Sırtını kerpiç duvara yaslayıp bastonuyla
Ceketi asılı duvara
Asılı kalmış umutlarıyla birlikte
Bir adam oturmuş öylece kapının önüne
Gözleri ıssız ve dalgın
Yüzünde ülkesinin haritası
Hatırası kalmış esip giden rüzgârın
Beli hafifçe bükük
Elleri mahcup ve çatlak
Bir adam öylece oturmuş kapının önüne
Beklediği hiç kimse olmadığı çok belli
Nereye baktığı belli ama
Neye baktığı gizemli
Belki çocukluktan bir anıyı
Koparıp koymuştur ta ileri
Bir adam öylece oturmuş kapının önüne
Güneş vurmuş sarısıyla birlikte
Sararmış sigaradan bıyıkları
Kendi de evi gibi çok eski
Yeni olan tek şey elbiseleri
Bir de yeni bakışları
Onlarında mazidendi seferi
Bir adam öylece oturmuş kapının önüne
Niye oturmuş ki öyle
Biri gelse hali yok buyur etmeye
Elini uzattı ceketin yan cebine
Kibritle sigarayı aldı eline
Sigarayı yakıp kibriti sallayıp attı ileriye
Bir adam öylece oturmuş kapının önüne
Gözleri konuşuyor yarın giderim diye