Nelerim Var Sen Yoksun, Ölsün!

ALPER GENCER
Nelerim Var Sen Yoksun, Ölsün!
 
selam japonya
selam metroların deştiği yeraltları
ve kutsal kanalizasyon
ve bir ada olmanın iflah olmaz yalnızlığı
ve led ışıklı reklam tabelaları
ve sularına bandığım ayaklarımdan
boynunda gezdirdiğim dudaklarıma
selam tükenen pilim
gücüm yok seni
susamıyorum sevgilim
çünkü havada sesimi doğuran bir esîr var
bütün çilingirleri sofralara çekerek
kapıda kalanlarla konuşmak istiyorum
kapısında kaldıkları sahiden evleri mi?
bir kilidi açmak kolay değil o kadar
hırsızın belki de yoktur kabahati!
 
selam britanya
selam insanların deştiği yerüstleri
ve aziz tesisat
ve sömürülen esmer halklar
ve nümayişle öpüşen kaldırım taşları
ve bu irinli düzenin içinden bularak
sinesine türküler yaktığım sevgilim
burada bulduğum her şey gibi seni de kaybedeceğim
sirkeci yokuşunda tramvaydan ineceğim
ineceğim ve sert kapılar kapanacak ardıma
sen kalacaksın tramvay çıldıracak
iskeleden denize boşalacak tüm yolcular
sen sevineceksin ben ağlayacağım
ölüm güzel sevgilim hayat giderek berbat
 
selam seyşeller
selam tatile birlikte çıkılan valiz
ve tropik vertigo
ve bölünmüş madagaskar
ve yeşile tüneyen türkuaz
ve dört mevsim yaz nereye kadar!
ekvator da yalnız değil şömineler de
insandan gayrı kimse yalnız kalamaz
çünkü sevgilim alıkoydukça kendini
ulu modern hayatın yasaklarından
yani iş saatlerinde ulaşamıyorsam sana
kefenine özenle diktiğin cepten
ölüme vardığın zaman beni ara
neyi sual ediyorlar o toprağın altında?
münker’e ve nekir’e ve azap çekene selam!
 
selam grönland
selam buzulları eriten kıyamet
ve yüce ısınma
ve global panik
ve evlerinde penguen besleyen eskimolar
ve bilim adamları sanki aşık olamaz
çünkü onlar süremez alkol alıp bir uçak
sen ki beni baştan yoldan çıkardın
anlamayı senin için koydum kenara
o kadar üşüdük ki ne güzel yüzüyordu
kuzey buz denizinin dibindeki çipura
önce sessizlik vardı bir ara bozuldu o
sonra giyindik işte mahrem tünedi tene
sonra açlık ve olta ve soframızda tuz
doygunluğa ödenen bir ömürlük kapora
 
selam zelanda
selam balta giren ormanlar
ve mübah döşemeler
ve uzak diyarların iyi ki de uzak oluşu
ve bir aşk için söndürülen mumlar
ve gündüzken başka yerde gece olan her yer
bu defa ne olur dön demeyeceğim sana
hiç durmadan git, çünkü giden
varacaktır sonunda ayrıldığı kovana
her ölüm döşenir yeni bir yaşama
vedalardır başlatan ve her başlayan tükenir
selam sularla ayrılan kara selam sevgilim sana
selam ile insan insana iliklenir
başında ortasında ve sonunda yine selam
çünkü aranızda selamı yayın demiş efendim
 
 

BIR YORUM YAZIN

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir