HALİT ŞİRKAN HATAY
Çınar ve Dal
Gövdesinden kopmak isteyen Çınar’ın dalı
Düşerken diyordu ki “Ah uçuyorum çok havalı”
Çınarsa fırtınalarla mücadele ederken
Haberi bile olmamıştı dal kırılıp küserken…
Tutmak istedi yavrusunu o ulu Çınar
Dalın haberi olmasa da gövdenin içi yanar!
Zemine çakılan o taze dalın da canı çok yanıyordu
Öfkesinden “İyi ki koptum, iyi ki düştüm” deyip duruyordu
“Ben de toprakta kök salar, koptuğum Çınar gibi olurum” sanıyordu
Zira hala gövdesinden koptuğu çınardan öz taşıyordu
Onu yerden kaldıran elleri
Sandı ki yeryüzünün melekleri…
Kaldırdılar ayağa, düzenli bir şekle soktu birileri
Gövdeden taşıya geldiği canlılığı kurutmakta niyetleri
Çınar eğilip yavrusunu yerden çekip kaldıracak
Ama yavrunun inadı ikisinin devrilmesine mal olacak…
Kısa zaman sonra dal orada ateşe atılmış yanar
Çınar buradan içi yanarak yavrusuna bakar!
Meğer çocukluk rüyası imiş o yaramaz genç dalın bu felaket
Uyandıklarında gövde ve dalı birbirine kenetlendi ilelebet!