İnancım Bu

HÜSEYİN KAYA
İnancım Bu
 
Ey şefkat
Ey şefkatten de ötesi
Ey dillerin yetersiz kaldığı
Ey kelimelerin azizliği
 
Emziren anneden dahası
Ana sütünün bir damlası
 
Ne dese ki dillerim
Çiğ tanesinin sakladığı isimler adına
 
Nice destanlar var yüreğimde
Gönül sır saklamak hünerinden
Vazgeçemez ki anlatsın
Övgüye dair hikayelerini
Yergiyi hak eden hallerimi yok saymak adına
 
Karıncanın en küçüğü yaklaşıyor
Emsal olsun diye bir sineğin kanadına
 
Yazıyor! yazıyor!
Diye bir ses yükseliyor
Yazabilirsin sende tüm anlamları
Olmuş, olacak, olmakta olanları
Habil’den Babil’den
Mısır’dan Roma’dan
Ne fark eder ha Hanya’dan ha Konya’dan
 
İsimlerini bilen eşyalar sıralanmış
İsimleri belleyene düşman
Ah aceleci güzel insan
Açık düşman bir köşede saklanmış
Kimyasal bir gaz baldıran zehrine nazire imiş
 
Toprak üzerindekileri oraya buraya savuruyor
Haberim oluyor artık
Dün gibi din gibi
Sahilleri ansızın yokluyor
Sahibine selam veriyor rüzgâr
 
Evet! dediğimi hatırlıyorum
İçkin bir tekrarla yeniden
Ne dediğimi biliyorum
Özgür doğduğum gibi yine öyle olacağım
İhtiyaçlığımı her an hatırlatacağım
Yardımına aşına yüreğimle yaşayacağım
Suyun uysallığına arkadaş kalmış
Doğru bir yolun uzayışına
Mutlu hikayelerden nasibini almışlarla
Karşılaşmak için
 
Ey farkındalık
Ey iyi ile kötüyü ayırmanın ölçüsü
Ey kini doğuran öfke
Ey kızgın demirin dermanı
Daha ne tür belalardan geçeceğim
Sürdürmek için hayatı
Sadakat için gayreti
 
Sözümden asla cayamam
Tutarlılıkla gerçeğe dayanan
Gayri ne uslandırır ki başka
Yedisinde neyse yetmişinde aynı olan
 
Belki mi?
Belki değil illa ki
Geriye bırakmak arkaya bakmadan
Doğru sandığım yanlış olanı
 
 

BIR YORUM YAZIN

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir