Dinlerin Garip Şehri “Kudüs”

SELAHATTİN YILDIZ
Dinlerin Garip Şehri “Kudüs”
 
Hiçbir gün yok ki, Filistin’de bir kadın, çocuk ya da sivil, İsrail askerleri tarafından öldürülmüş olmasın. Bu acılar hiçbir zaman dünya gündemini meşgul etmeyi başaramadı. Çünkü dünya için bir Müslümanın ölümünün fok balığının karaya vurmasından daha fazla önemi olmadı. 1967 de “altı gün savaşı” olarak tarihe geçen Batı Şeria işgali, İsrail’in aralıksız vahşetiyle dünyaca meşru görülmeye devam ediyor.
 
Bu hazin durumdan ne Hz. Muhammet ne Hz. İsa ne de Hz. Musa memnun. Üç peygamberin içine ateşler düşerken, üç dinin mensupları onların adına haklı bir savaş veriyor! Hz. Musa’nın ümmeti Hz. Muhammed’in ümmetini gerekçelerini dine bağlayarak yıllardır katlediyor. Hz. İsa’nın ümmeti ise pişkince ve umursamaz tavırla izlemeye devam ediyor. Oysa dinlerin yeryüzüne indirilmesinin tek nedeni insanın doğru bir yolda yürümesi, hak ve adaletten ayrılmaması içindi. Dünyanın bu acı noktasında ne Allah’ın ne de gönderdiği resullerin memnun olmayacağı işler her gün işlenmeye devam ediyor.
 
Dünyaya medeniyet sunan! güya evrensel insan hakları beyannamesine imza atan ileri demokrasiye! sahip hiçbir ülke için Filistin meselesi bir sorun olarak görülmedi. Öyle ki, iki yüzlü Hristiyan alemi Hz. İsa’nın Mescid-i Aksa’da bulunan hatırasına da hiç sahip çıkmadı.
 
Üç dinin de sembolü haline gelen Kudüs’e Siyonizm adeta postayı koydu. İsrail’in bu Şımarık tutumu yıllardır devam ediyor. Bu şımarıklığa “gerçek anlamda” ses çıkaran hiç kimse olmadı.
 
Korkak Hristiyan alemi kapitalizmin argümanlarına secde ettiği için Hz. İsa’nın varisine sahip çıkmadığı gibi bu varise sahip çıkan Müslümanlara da hiçbir zaman destek olmadı. İsrail sivilleri öldürüp camileri bombaladığında ağız ucuyla bile imada bulunmadılar. İsrail’de dahi bazı vicdanlı Yahudiler bu zulüm için sokaklara çıkıp tepki gösterdi zaman zaman. Ama medeni batı! suskunluğunu yine bozmadı.
 
Yıllardır süre gelen zulüm o bölgede yaşayan Filistinlileri hep dirençli tuttu. Baskı ve işgal altında olmalarına rağmen geri adım atmadılar. İsrail askerleri elinde sopa ve taş olan sivillere karşı tam teçhizat giyinmiş olmasına rağmen haberlerde izlediğiniz gibi, ellerinde silah olmasına rağmen korkarak iki ileri bir geri hareket ediyorlar. Çünkü Filistin halkının davasına olan inancı onlardan daha büyük. İsrailliler korkaktır ve Müslümanın kuşundan dahi korkarlar. Bu kadar korkak bir millete karşı dünyanın korkması ise ayrı bir utanç. Siz eğer güce boyun eğerseniz ve kararlılık gösterip zulmün üstüne gitmezseniz Allah o belayı hep başınızda tutar.
 
Şimdi batı tutturmuş bir yaygara İsrail’in mağduriyetinden bahsediyor. Güçlü olan daha güçlünün yanında yer alıyor. Çünkü para Yahudilerin elinde ve kapitalizmin çarklarını onlar çeviriyor.
 
Hiçbir Müslüman ülke devlet başkanı da gidip bölgeyi inceleme cesareti gösteremedi. Sadede hamasi nutuklar ve siyasi çıkarımlar adına gönül alma hamleleri oldu. Bütün İslam alemindeki tutum hemen hemen birbirine yakın. İslam alemi dediğime bakmayın, İslam alemi diye bir şey yok; Müslümanların sefilce yaşadığı ülkeler var.
 
Bizde hal böyleyken elden ne bekleyebiliriz o da ayrı bir vaka. Yani Filistin koca dünyada hem Hristiyanlık hem de İslam alemi tarafından yalnız bırakıldı. Bir avuç Siyonizm dünyayı esir aldı, bundan daha yüz karartıcı ne olabilir. Zamanında Kübalı lider Fidel Castro ve Che Guevara’nın gösterdiği cesareti hiçbir İslam ülkesi gösteremedi. Günümüzde sadece duyarlı insanların ahları yükseliyor o kadar. İnşallah o cılız seslerin bir karşılığı olur.
 
Şimdi Hamas İsrail tarihinde son elli yılın en büyük hamlesini yaptı. Hem de İsrail’in kendine en çok güvendiği ve gök yüzünde uçan kuşu bile takip ettiği bir dönemde. Savaş hiçbir zaman makul görülemez. Ölen siviller ve çocuklar için elbette üzülüyoruz. Ancak yıllardır zulüm her gün artarak devam ederken kimse sesini çıkarmadı. Şimdi hümanizm şaklabanları çıkmış insan seviciliği yapıyor.
 
Savaş olmasın ve elbette en kısa zamanda bitsin isteriz. Ancak sonrasında İsrail şımarıklığına devam edip Batı Şeria’da ablukaya devam edip sivilleri öldürüp ibadet yerlerini bombalarsa Ortadoğu’da sular hiçbir zaman durulmaz. ABD’nin tökezlediği bir dünyada İsrail’in tarihten silineceği zamandır diye düşünüyorum. Her ne kadar bugün dünya ses çıkarmasa da İsrail’in şımarıklığı karşısında diş bileyenlerde var elbet.
 
Stratejik anlamda bu işin sonu nereye varır bilemem. Ciddi sonuçlar doğuracağı kesin. Biz sıradan insanlara düşen Allah’a dua edip Ortadoğu’da kalıcı bir huzurun istenmesidir. İnşallah bu kanlı savaşın sonunda kalıcı bir barış ve huzur ortamı sağlanır. Çünkü Filistin halkı da diğer dünya insanları gibi hayatı normal akışında yaşamayı istiyor.
 
Farklı inanışlara sahip olunabilir. Nasıl ki insanların diş hizası eşitse, yaşam ve inanç hakları da eşittir. Temennimiz bu yönde olmalı ve galip gelen insaf olmalıdır. Bunun için de dünya halklarına büyük görev düşüyor. Bu yönde pek ümidim olmasa da ümitsizlik şeytandandır deyip avuçlarımızı kaldırıp indirmemeliyiz. Allah bu işin sonunu hayra getirsin ve haklı olanı galip getirip sonrasında da adaletli kılsın.
 
 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir