Alaeddin Özdenören Vefat Yıldönümünde Anılıyor

Şair ve Yazar
Alaeddin Özdenören
Vefat Yıldönümünde
Anılıyor
 
Türk şiirinin özgün isimlerinden biri olan şair ve yazar Alaeddin Özdenören vefat yıldönümünde anılıyor
 
Usta şair, Kültür Bakanlığı’ndaki müşavirlik görevinden emekliye ayrıldıktan sonra yerleştiği Balıkesir’de 26 Haziran 2003 günü 63 yaşında vefat etmişti.
 
Alaeddin Özdenören; 20 Mayıs 1940’da Maraş’ta doğdu. Eyüplü bir aileye mensup olan babası Hakkı Bey, fen memuru olarak tayin edildiği Maraş’ta Kısakürek ailesinden Ayşe Nezahat Hanım’la evlenerek bu şehre yerleşmişti. Özdenören, Maraş’ta başladığı öğrenimini babasının Malatya ve Tunceli’ye tayiniyle bu şehirlerde, emekliye ayrılmasıyla Maraş’ta sürdürdü. Ailesinin 1958’de İstanbul’a dönmesi üzerine orta öğrenimini 1962’de Eyüp Lisesi’nde tamamladı. Aynı yıl girdiği İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü’nden 1966’da mezun oldu. Maraş, Çorum, Mersin Atatürk liselerinde, Ankara Gazi Eğitim Enstitüsü ve Halide Edip Adıvar, Başkent ve Fen liselerinde felsefe öğretmenliği yaptı. Kültür Bakanlığı’ndaki müşavirlik görevinden emekliye ayrıldıktan sonra yerleştiği Balıkesir’de 26 Haziran 2003 günü vefat etti.
 
Özdenören’in kişiliğinin şekillenmesinde doğup büyüdüğü Maraş’ın yöresel kültür renklerinin yanı sıra babasının hep muhafaza ettiği İstanbullu duruşu ve dil zevkinin önemli rolü olmuştur. Maraş Lisesi’nde okuduğu yıllarda sonradan edebiyat dünyasında isim yapacak olan ikiz kardeşi Rasim Özdenören ile Cahit Zarifoğlu, Erdem Bayazıt, Mehmet Akif İnan gibi arkadaşlarının oluşturduğu edebiyat grubunun içinde yer aldı.
 
Maraş’ta daha önce çıkan Hamle dergisini yeniden yayımlayan ve mahallî gazetelere sanat ekleri hazırlayan bu grup Pazar Postası dergisi aracılığıyla İkinci Yeni şiiriyle tanıştı. Özdenören bu şairlerden özellikle Cemal Süreya’nın etkisi altında kaldı. İstanbul’a gelmesinin ardından Sezai Karakoç’la tanışması kendi şiirini bulması yolunda bir dönemeç oldu. Klasik şiirin duyarlılıklarına açık olan Özdenören’in şiiri Fuzûlî, Şeyh Galib, Ahmed Hâşim ve Sezai Karakoç çizgisinin devamı gibidir. “Divan Şiiri Savunma İstemez” başlıklı yazısında divan şairlerinin bir gerdanlığın boncukları gibi birbirine benzediklerini, bununla birlikte birbirinden farklı kişilikleri yansıttıklarını söylemiş, oradaki özü aynen aktarmanın değil çağdaş duyarlılık içinde yeni katkılarda bulunarak geliştirmenin gereği üzerinde durmuştur. Ona göre her sanatçı bunu kendi kişiliğinin hamurunda yoğurarak yapmalıdır. Lirik ve narin duyarlılıklar, mânevîlik, hüzün ve içlilik, estetikleşmiş yiğitlik onun şiirlerinin ana temalarını oluşturur. Bu şiirde çocuk masumiyeti, kalp mânevîliği, güle ve altına dönüşen güneş ise sahihliği karşılamaktadır. Sekiz yaşındaki oğlu Kerem’i 1984 yılında bir trafik kazasında kaybettikten sonra içine daha fazla kapanan şairin duygularının bu tarihten sonraki şiirlerinde daha da derinleştiği görülmektedir. Şiir ve edebiyat yazılarını Diriliş, Edebiyat ve kurucularından olduğu Mavera’nın yanında Kayıtlar, Hece, Edebiyat Ortamı, Yedi İklim, Ay Vakti, Simya gibi dergilerde yayımlayan Özdenören Yeni İstiklal, Yeni Devir, Millî Gazete, Zaman, Sağduyu, Tutanak gibi gazetelerde köşe yazarlığı yapmış, bu tür yazılarında daha çok Bilal Davut takma adını kullanmıştır.
 
Eserleri
 
Şiir
Güneş Donanması (Ankara 1975). On üç şiirden oluşmaktadır. Daha sonraki şiir kitaplarını bir önceki kitabına son yazdıklarını ilâve ederek Yalnızlık Gide Gide (Konya 1996, Türkiye Yazarlar Birliği şiir ödülü), Şiirler (İstanbul 1999) ve Bütün Şiirleri (Ankara 2002) adıyla yayımlamıştır. Bu son kitabında elli beş şiir yer almaktadır.
 
Değerlendirme
Şiirin Geçitleri (Konya 1997). Cahit Zarifoğlu ve Mehmet Akif İnan’ın şiir dünyalarının değerlendirildiği yazılar.
 
Hâtıra, Deneme ve Konuşmalar
Unutulmuşluklar (İstanbul 1999).
Açılı/Yorum (Ankara 2004). Ölümünden sonra bir araya getirilen hâtıra, kurgu ve değerlendirme niteliğindeki denemelerdir.
 
Diğer Eserleri
Batılılaşma Üzerine (İstanbul 1983)
İnsan ve İslâm (İstanbul 1984)
Devlet ve İnsan (İstanbul 1986)
Yakın Çağ Batı Dünyası ve Türkiye’deki Yansımaları (İstanbul 1986).
 
Hece dergisinin Alaeddin Özdenören Özel Sayısı
(Ocak 2021), Hece dergisinin 41. özel sayısı, Alaeddin Özdenören Özel Sayısı olarak çıktı
 
Bir ALAEDDİN ÖZDENÖREN Şiiri
 
ALAEDDİN ÖZDENÖREN
Cebimde Ölümüm
 
Gülüm gülüm
Bu kentin koynuna girdiğim günden beri
Cebimde ölümüm
Avuç avuç dağıtırım insanlara
Bir türlü tükenmez ölümüm.
 
Üzümleri aydınlatırım masal çarşılarını
Yatağına sığmayan ırmakları
Mağara içine gizlenmiş aşkları
Yerler mühürlenince akşamları
Kanlı sulara gömülürüm.
 
Gülüm gülüm
Benim ölümüm
Çocukların kulaklarına küpedir
Vitrin denizlerine zincirlenmiş çocukların.
 
 

BIR YORUM YAZIN

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir