HARUN KAYA
Trilogya III / Harfler ve Sesler Evi
Ey pençe vuran
Düşümüze vura vura al canımızı
Al emansız düşür şecereden gazelini
Ey yağmalayan
Ne güzel yağmalıyorsun
Sevgililer gibi yağmalıyorsun
Can veriyor can alıyorsun
Bir ev yaptım taştan
İçi kerpiç dışı taştan
Gök bezeli görklü oda
Beyaz duvar çift badana
Kilimi safran nakış
Otuz dokuz kapı geçtin ey
Kırk eşikte durdun da
Sonunda katlandın ortasına
Katlandın yaşamaktan…
Var mıdır ötesi ki hayyetsin
Var mıdır perdede hiçten gayrı yektâ?
Aşk mı dedin!
Mâsum çığlık…
Kadehler dolusu kanşara…
Damlar durur çeşmelerden
Dolar taşar güftelerden
Pencereden bir yel geçer
Koku mu desem ruh mu?
Ey bekleyen
Ey kuşluktan ve zuhurdan gölge gibi geçen
Sonra ölen ikindide
Sonra dirilen yürüyen ikindide
Kimin salâsı şu işitilen (şiir gibi)
Ey tecelliler harâbesi
Çağırıcısı kovulmuş niyelerin ey
Kaç yurdu var öylelerin
Kaç can yakılır daha yıkılmadan felekler
Ey birlenen haydi kut ol
Mut ol düşüşüne topuk vur selâma dur
Ol olmazlar içinde çöz düğümü
Çek ellerini kasılıp durmaktan
Düşür kundakta taze can gibi
Haydi, bir daha öl son bir daha
Öl sonsuza vefâlı onulmaz bu rüya
Ey gelen sesime gel
Harfime gel, rengime
Yar varlığı ortasından şerh et
Bilinmez olası çokluk yalan
Al ağumu kursağımdan
Dudağımda üç uçuk çok gerçek
Çek çarmıhına can Îsâ'mı lâl et
Hem düşür cümle ihsâdan tek
Verme hazanını belâ yoluna
Harfler ve sesler evi
Sarı düşen gelsin…