Gamzelerine Sığınır Kaçak Çocuklar

İSMAİL OKUTAN
Gamzelerine Sığınır Kaçak Çocuklar
 
Gece, ey karanlık gece!
Sen neyi saklıyorsun içinde
Korkuları emziren şişman bir şüpheyi
Kuru ve cılız bir müphemi
Semizleşmiş bakımlı bir müjdeyi mi
Çiğ düşmüş karanlık çağın sabahlarını mı
Gümüş rengindeki gülüşleri mi
Belki de Ortadoğu ağıtlarını
İnsanlığın ortasına dikilmiş ihanet anıtlarını
Saklıyorsun içinde ey karanlık gece!
 
Kalplere çöreklenmiş ümitsizlik
Karanlığı deviren kocaman umutlar vardır senin içinde
Ben bilirim ki gözü ve bahtı kara çocukları saklarsın içinde ey gece
Zamanı temizleyip çağın buhranını bitirecek direnişi büyütürsün içinde
Duyguları karanlıkta döve döve hiç yaşanmamış bir eylemi
Hiç kalkışılmamış bir isyanı çıkarmalısın sabaha
Acımtırak gecede karanlığın boğulduğu çizgiye kadar
Yokuşlarda kalmış yorgunluklarda
Sabahın doğrulduğu yere kadar
Haysiyet yoğunluğunda onurun doğduğu yere kadar
Girmeli insan senin kalbine
 
Soluk bir günde soluklar tıkanıncaya kadar
Yağmurun oluşuma geçtiği yere kadar
Dondurucu bir soğuk, kan kırmızısı yorgun ve yılgın
Yılkı atlar gibi koşmalı ve kişnemeli
  
Ben bilirim ki insanı ayağa kaldıracak
Beyaza çalacak ışığı saçmak karanlığın işidir
Karanlığın içinden doğar yine ay ve güneş
Zulmün en koyu anında doğar bir kurtuluş
Mücadeleyi mevsimler gibi başlatmak da onun işidir, biliyorum
Utangaç gamzelerine sığınır kaçak çocuklar…
 
 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir