İSMAİL OKUTAN
Karıncalar Suluyor Kalbimi
Uzak kıtalardan gelip geçiyor içimden katarlar
Hüznü katık olarak içime katarak
Ben çöllerden geçiyorum kumlara batarak
Fırtınalarda kaybolmuş olsa da ayak izlerin
Ben senin izini arıyorum ey sevgili
Katarlar gelip geçiyorlar kat kat mesafelerden
Bir kıtadan bir kıtaya atıyorlar gönlümü
Karıncalanıyor içim, kemiklerimi ısırıyor şüpheler
Ve ruhumu lime lime ediyor bu kahır
Fırtınalarda kaybolmuş olsa da ayak izlerin
Gönlümde ve gözümde kaldı bakışların
Baktım, canımı yakıyor gönlün mustatil yarası
Muttasıl çarpıyor kalbimin seninle
Kalbimi suluyor gönlünden karıncalar
Kaburgalarımı bin parçaya bölüyor insanın susması
Bu aşk yanığı, bu ay lekesidir biliyorum
Tuza basılan yaralarım kokmuyor artık,
Korkmuyorum artık kanamıyor yaralarım
Baharda yaşarım ben zemheriyi
Bana güç veriyor yaralarım
Su serpiyor gönlüme bir yabancı
Kumlara battı sevdam, içimde derin sancı
Kervansız kalmış çöllerde ummanı ararken
Kalbimi suluyor gönlünden karıncalar
Mavi, kristal kuşlar kanat çırpıyor içimde şiir şiir
Berceste kelimeler uçuşuyor etrafımda
Küçük kavgalarla değil benim işim
Anka kuşu uçup giriyor gönlüme
Hüzne çalan mevsimlerde yaşadım hep
Yeşil duygular ile dua ettim her gün
Gülü razı ettiğim günden beri gönlümdesin
Çaldığım mora çalan güneşlerde
Kahveye çalan mevsimlerde
Maviye uzanan dağlar büyür içimde
Özgürlük çeken gemilerde
Harlandı, muttasıl harlandı gönlüm
Ölüm yolculuğuna koştum, bak ne haldeyim
Andını içtim, sevdanı içtim her gün.
Çocuk kalbinde sevdayı saf ve temiz sevdim
Gördüm ki insan sevmeyi unuttu mu kızar kırlangıçlar
Sayıklayarak sabah eden gecenin kalbinde koşar
Koşar, mora çalmış çaldığım güneşin peşi sıra
Gülün anlattığı isyan şiiri gelip çağın kalbine dalar
İsyanın dile getirdiği mısra mızrak gibi girer halkın karnına
Kelebeklerin kalbinde uçar gider gök kubbeye
Ve bir kartalın kanadında uçar girer özgürlüğe
Mora çalmış, çaldığım güneşin rengi
Ölüm yolculuğuna koştum, bak ne haldeyim
Harlandı, muttasıl harlandı gönlüm
Karıncalar suluyor kalbimi