Mazrufu Açık Duygular

HAYRETTİN TAYLAN
Mazrufu Açık Duygular

dökülüyordu, damları yerine son sözleri
gidiyordu, adımları yerine son kez söylediği adım
dilinin ucundaki zarfın pulu gibiydi yapışıp kalışım
nemli gözleri kütüphane gibi erişime, eriyişime açıldı
kanla, canla, aşkla, gülle, hasretle, umutla, ağlamakla yazılan kütüphanemdi
mazruf bilen ariftim, lal pusatlar arasında kendimden uzaktım
yüreğimi soktuğu son sözün hançerdi, gül gibi kızıllaştı aşk sandım
 
merhametin bebek eli gibi uzattım elimi
rahmanın affı gibi uzattım affediş cemâlimi
yasaklı elmamı kızıl yüzüme fırlattı  
savrulmuş, kavrulmuş, pişmanlığın lavları arasında bıraktı
canı sıkılmış yarım ve yârim ölümle öylece bırakıp gitti
ayaklarıyla değil, gözyaşlarıyla gitti
şimdi, ben nasıl sağ kalayım
şimdi, bendeki ölüleri yıkan anları nasıl anlatayım
şimdi, onun her damlası mezar açarken içimde nasıl gideyim
 
aynı kelimelerle gitmedin
hiç kimsenin bilmediği, anlamadığı sözcüklerle gittin
görmezden gelişin, yaralı kurşun gibi kanattı geleceği
bu yabancı dili nasıl anlar perişan vicdanım
umut ile unut arasındaki kavların dilidir ağyarım
gelmek ile gülmek arasındaki safların arasıdır umudum
 
bir gün gelişin hayfında yazılsın adımız
bir gün el ele tutuşumun ay tutulmasında tutulsun aşkımız
bir gün elimizi tutan bir çocuğun melekliğinde olsun aşkımız
bir gün nefes nefese kalmış şiirin kafiyesi olsun şiirimiz, şirinliğimiz
bir gün suyun çağırdığı ayetin yüzünde okunsun inkıyâdımız
bir gün gülün açıldığı seherin güneşle zikrinde buluşsun sonramız
bir gün gönülden gönüle açılan penceremize konsun kumrumuz
bir gün sevgiden sevgiyi sağan yağmur sözlerinden okunsun kitabımız
bir gün şefkatin alın yazısında okunsun adınla başlayan yazımız
sonuçta yaralanmadım, ta girişte yaralandım, bitmez bu paragraf şehrinaz
 
 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir