Kederimin Ortasında Akar Fırat

HAYRETTİN TAYLAN
Kederimin Ortasında Akar Fırat
 
kendimde öğrendiğim gülmek ve ağlamanın çatışmasındayım
kendimde bildiğim olmanın ve ermenin ketler yangınındayım
kendimle kendimi öğrendiğim sevdanın lavları ve hevalarındayım
kendimle kendime kavuştuğum seni sevmenin e/hâd sınırındayım
kendimle kendimi boyadığım aşkının gökkuşağındaki o/nur atlasındayım
kendimle kendimi sevdiğim aşkının hüzün ve huzur arafındayım
alışkınım hüznü aşılamaya, huzurun fidesi olmaya
kederimin ortasında fırat hem kanlı akar
alın yazımın alnında hep sırat huzurlu akar
alışkınım, geçmişimdeki solmuş güllere…
alışkınım, sabırdan sonra tatlılaşan yarınlara
alışkanım, yakarışların türküsünde del olmaya
 
alışkınım, yeni bir düşe, yeni bir zamana zeyl olmaya
alışkınım, uzaklığında mezun olmuş masal perilerine
alışkınım, yakınlığımda düzen olmuş mesel sülüklerine
alışkınım, yoksulların emeği üstünde doymuşluk raksı yapanlara karşı direnmeye
alışkınım, yokluğunun yosunları gibi yaramdaki taşı kaplamaya
 
hazanın son yaprağında doğmuşum
hüznüme döndüğümde başlar benim huzur düğünüm
hüzün çiçeğinde balını tutturmuş arının yüreğiyim
huzurun yükünü taşır nefsimin küheylanı
binlerce taş atıyor kalbimin dağında doyumsuzluk
iki dudak vadisinde soluyor gülün
uzaklığım, köroğlu gibi haykırır
yakınlığın deniz gibi vurur vebalimin kayasına
alışkınım,puzle gibi  damlarınla  osmanlının dağılmasını yaşamayı
alışkınım, sözler gibi vicdanımın son karasında beni toparlamaya
alışkınım, herkesin ayakta çığlık çığlığa kendine ölüşüne
alışkınım, yağmurun gelini olarak damlalarınla halay etmeye
 
alışkın değilim, kıyımdaki çocuk cesetlerine
alışkın değilim, annelerin gözlerinde akan ünlemlere
alışkın değilim, bir fikre meze ve maşa olan halkımın kafesine
alışkın değilim, ekmek yediği vatan sofrasını sülüklere paydaş edenlere
 
yarım ve  yârim kalmış şeyler arasında, kalmamış bir arayım
yarın ile yârin arasında, kalmış alacağın ala delisiyim
hem şehir hem şiir hem de şuur olduğun gönül şiarımsın
hem nehir hem mehir hem de zahir olduğun olmak makamımsın
alışkınım, dilinin ucundaki dağlara, dağın ardındaki suskun lav ırmağına
alışkınım, gül masalı olarak okunduğun ruhumda hasretin çocuğuna
alışkınım, kristof kolomb gibi sadece seni bulmaya
 
 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir