HAYRETTİN TAYLAN
Sensizliğin Aşktaş Bebeği
hiç içilmemiş aşkın iksiri gibi büyüleniyor sensizlik
hiç tadılmamış güzelliğin adı gibi tatlanıyor hasretlik
hiç göremediğim ateşin beni kavurulduğu demde demleniyor uzaklık
çok uzak bir ocak gibi kaynıyor aşk ve sen masalı
ikimiz için büyüyen güllerin gölgesinde saklandım sana
…:gidiş gelişlerin gelgit gelinliğini giyen anların sırrındayım
senden gitmek için senden kalmak için gidiyorum sana
sende kalmak için sana varmak için varıyorum kendime
…:ateş bakışlarına asılan gönül bayrağının direği oldum
her dem senin andın okunuyor, yadım seni şifrelerken
her o’kulda senin derdini ve dersini öğretti rabbim
bu bir ders değildi, bu bir aşk değildi, sevmenin varoluşuydu
…:dönüşüm ile sana dönüşümün dünyasında ay ve şem ,sendin
hiç bilinmeyen bir yüzün vardı
hiç bilinmeyen bir denklemin vardı
hiç çözülmeyecek işlerimde pisagor benim
…:seni bulmaktı son işlem
seni bırakıp gitmek değildi sayılar ve aşklar arasında
şimdi, bir pi gölgesinde sonrasızlık gibi sensizlik
şimdi, bir vav aynasında elif gibi bembeyazdır kavuşmak
…:diz çöküşüm ,çok sesli bende kalışlarında
söz ekmişim çok hevesli senli topraklarda
göz gezdirmişim çoktan seçmeli ruh denemende
seni kazanmanın zorluğunda soru da sorunda sen olmuşsan
…:hangi sınav beni, kazandırır can çiçeğim
hangi güzel, beni kavurur dil gülüm
bekleyişlerin can penceresi kırık
…:kırık mızrapların çalınıyor
elinde gitarın, gözlerinde nemlerin ünlem bestesi
…:giden şairin senden gitmeyişini çalıyorsun
bu aşkın sol atışlarında hicazkar bir sen aklanıyor
bu aşkın aşk sırlarında tövbekar bir ben açıklanıyor
…:duruşumuzun telinde abalarımız yankılanıyor
yakamozların sesinde dile geliyor dilediklerin
…:henüz, çok bilinmeyenlerimizin künyesi okunur, uzak kalışlara
henüz, sen aşkın cenini
henüz ,ben sensizliğin aşktaş bebeği
henüz ,kendi ellerinde yıkadığın gündüzümüz yok
henüz, kendi sellerimizle sürüklendiğimiz ummanımız yok
henüz ,sen yoksun yanı başımda, başım aşka ve arşa değerken
henüz senden bir sen yok, aşkım aşk’a yâr/yüzüyken şehrinaz