Warning: Attempt to read property "post_excerpt" on null in /home/asanatlar.com/public_html/wp-content/themes/sahifa/framework/parts/post-head.php on line 73

“Sınırdakiler” dergisinin 3. Sayısından Mısralar Seçkisi

Sınırdakiler 3. sayı
 
"Sınırdakiler" 
dergisinin
3. Sayısından
Mısralar
Seçkisi
seçti
 
 
 
 
 
"zordur kahkahalarla ağlamak
buzla yakan rabbim bilir
son durakta oturakta
inmemek yalnızlık
inmemek sensiz bir dünya…
ısıran ıssızlığıyla
yok artık bu zombiler dünyasında bana ölmek
asıl sen
dirilmekten kork"
Tarkan Başer
 
aylardan yerçekimi güç yitimi
bir insanlık mesafede üç can
olgunluk yaşlarını sürüyor şimdi
kartal bey kartal han kartal sultan
Mim Kara
 
 İlk vukuatımı bir sapanla işledim
Kuşlara nişan almadım kıymamak için cana
H. Fahri Tan
 
yola revan oldum bazı bazı, arkada kaldı gözlerim
dönemezsem benden kenar gezen gözlerimi de bağışla ey…
Recep Yılmaz
 
Kaya gibi dur itaat rüzgarı önünde ki secde
makamında yontsun tenini onun hırçın
dokunuşları
Zeki Bulduk
 
tavşan bu kadar güzel olmasaydı
tazı olmazdık otururduk oturduğumuz yerde
elimizle selam alır
kalbimizle verirdik iblis bize secde etseydi
iblisin secdesi çok geçti
ve hinlik vardı ve çin seddi vardı senle aramızda
Erol Kaf
 
dünya, düşkünler yurdu
düşlediğimiz, cennet
 
bir ısırmalık mecaz
elma denilen illet
 
kabil olmaz kast-ı can
yoksa ömür zillet
Ali Genç
 
Güneş, ince bir tül gibi boynundan vururdu gözlerime
Yeni ateşler dökerdi ellerin, düşlerim taşralı kesilirdi
Çıkarıp atamam suyun sesini nehirlerinin girdabından
Erdal Çakır
 
Kuşatma altındaki şehirler yalnızdır, mesela
Kız kulesi, bekâr kalır
İki kıta arasında
Ceplerine gün ışığı doldursa da balıklar
Balığın karnında Peygamber de yalnızdır
Adige Batur
 
bir minibüs penceresinden
otoyolda ölen köpekleri izlerken
telif hakkı satılık manifestolar yazarım
vaktim yoktur
o yüzden kan ve şiddet doludur
dağarcığım
Mehmet Mumcu
 
İnsan ancak bir adanmışlıkla katlanabilir acıya
Helim Dur
 
Ne güzel günlerdi
Haklıydık
Murat Koçak
 
Terliyken içtiğim sular değil,
Kaldırım sevdalısı izmarit, genzimi yakar
Nemli sözlerin ıslatmadığı dudağımda
Kurur sevdalar
Süleyman Yılmaz
 
bir nefes hevesine kafeste gibi
kuşkulu buluşmaları su kuşlarının
adının üstüne ağan ağrılar
teper tepelerde kancalanmış acılar gibi
C. Efgan Akgül
 
Bağrımda açtığı söküğü dikerken umudumun
Zamanın kırık beşiğini sallıyor ömrüm
Dilek Yücel
 
Ol deyince olacak,
Öl deyince ölecekti
Olmuştu bir kere
Ölse miydi?
 
Keşke…
Serdar Genç
 
 
 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir