Asanatlar "şiirden sinemaya" 
İATG Kültürel Çoğulcu Tiyatro Günleri
Bu yılki Kültürel Çoğulcu Tiyatro Günleri geçtiğimiz hafta sergilenen bir Kürtçe Moliere oyunuyla Nexweşê Nexweşiyê / Hastalık Hastası adlı oyunla başladı.
Bu haftasonu etkinliklere Michigan Üniversitesi'nden Prof. Kevork Bardakjian'ın da katılımıyla devam edilecek.
Ayrıntılı program:
Tüm etkinlikler Boğaziçi Üniversitesi Güney Kampüs’te bulunan Demir Demirgil Tiyatro Salonu’nda gerçekleşecektir.
***
Moliére’in dönemin doktorlarını ve tıpla ilgili fikirleri çok sert eleştirdiği Hastalık Hastası oyunu aynı zamanda son eseridir. Moliére bu oyunla son kez sahneye çıkmış ve oyunun dördüncü temsilinde fenalaşmış ardından da hayata veda etmiştir. Moliére bu oyununda gerek dönemin soylularının kendini beğenmişliğini, kendini narsist düzeyde sevmesini ve gerekse soyluların düştüğü bu gülünç durumdan doktorların ahlaksızca faydalanmasını hicveder. Oyun Moliére’in oyunlarında genel olarak yaptığı gibi zaaflarını fark eden kişilerin yaşadıklarından ders çıkarması ile tamamlanır. Yani mutlu son gerçekleşir. Hastalık hastası olan Argan’ın saplantılı kişiliği üzerinden kurulan metin yan hikayelerle güçlendirilmiş ve çeşitli koreografilerle (dans) daha da eğlenceli bir oyun haline gelmiştir. Topluluk geçen sene 45 dakikalık deneme gösterimi şeklinde tasarladığı oyunu sahnelemiş bu sezon da bir önceki versiyona birkaç müdahele yaparak oyunun tamamını sahneye taşımıştır.
Getronagan Lisesi, şair, düşünür, öğretmen Taniel Varujan'ı hayatı ve eserleri üzerine hazırlanan anlatı, şiir, dans ve tiyatrodan oluşan sunularıyla Varujan'ı anlatıyor, anıyor…1884 yılında Sivas’ın Pırknik köyünde doğan Taniel Çıbukkaryan bir gurbetçi çocuğu olarak geldiği İstanbul’da eğitimini Mıkhitaryanların Sakızağacı ve Moda’daki okullarında alır. Güçlü kalemi fark edilerek, Venedik’teki Murat-Rafayelyan Okulu’na gönderilir (1902). Belçika’nın Gand (Ghent)Üniversitesi Siyasal ve Sosyal Bilimler Fakültesi’nden 1909’da mezun olur. Aynı yıl özlemini çektiği memleketine dönerek Sivas Aramyan Lisesi’nde Ermeni Edebiyatı, Fransızca ve Karşılaştırmalı Anayasa dersleri öğretmenliğine başlar. Sivas’ta bir Kafkas tiyatro grubunun gösterimi için çaba sarf eder. İstanbul’da Beyoğlu Sakızağacındaki Kırikor Lusavoriç Ermeni Okulu müdürü olur. Şiirleri lirik, epik, pastoral türdedir. Kültürel yaşamda aktif rol üstlenen Varujan 24 Nisan 1915’te birçok Ermeni aydınla birlikte evinden götürülmüş, 26 Ağustos günü Ayaş’ a götürülürken yolda Tüney’de katledilmiştir.
Zabel Yesayan… Üsküdar’ın Silahtar mahallesinde dünyaya gelen bir çocuk… Evini, sokağını, ailesini, arkadaşlarını, komşularını izliyor merakla… İçinde büyüdüğü bu dünyada hayatına girip çıkan kadınların hikayelerini biriktiriyor… Yıllar sonra, İstanbul’dan bir daha dönmemek üzere ayrıldığında çocukluğunu ve gençliğini hatırlayacak, artık geride kalan bu dünyayı yazacak Silahtar’ın Bahçeleri adlı anı kitabında… Oyunumuz, Zabel Yesayan’ın çocukluk ve gençlik anılarında iz bırakan kadınların hikayelerini, onun gözünden anlatıyor; mutlu, kederli, meraklı, sinirli, şevkatli, yalnız ya da özgür kadınların hikayelerini…
Yazar Hagop Baronyan yine vurur kendini yollara. İstanbul’un yedi tepesini arşınlar, inip çıktığı merdivenlerin haddi hesabı yok… Burnundan soluyor ama bunca yol teptiği için değil, keskin kalemine mukayyet olamadığı için! Yine kapatmışlar dergisini… Her zamanki gibi Ortaköy’de sigarasını tüttürür, susuzluğunu gidermek ve biraz olsun soluklanmak için atar kendini Pera’ya. Kendi deyimi ile “İstanbul’un Paris”indeki bir meyhanede kafa dağıtmaya! Zaman ilerler, meyhanedeki boş masalar yavaş yavaş dolmaya başlar: İstanbul’a yabancı bir toprak ağası, Pera’da nam salmış bir dişçi ve aşkından ayakları yerden kesilmiş bir delikanlı… Pera’da bir akşam vakti muhabbet koyulaşmaya, bardaklar boşalmaya, eteklerdeki taşlar birer birer dökülmeye başlar…
