Başı Sağolsun
Şair Ahmet Ada
69 Yaşında Hayata Veda Etti
Ada bir süredir sağlık sorunlarıyla boğuşuyordu. Mersin’de tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybeden şair Ahmet Ada, Hunat Camii’nde kılınan cenaze namazının ardından son yolculuğuna uğurlandı.
28 Aralık 2015’de sosyal medya hesabında kan şekerinin birden inmesi nedeniyle dengesini kaybedip düştüğünü, sağ omzunda kırık meydana geldiğini yazmış, “Sonuç da iyi çıkarsa yazınsal hayata katılmaya devam ederim. Katliam ve vahşet ortamında yazmak zor” demişti.
Ahmet Ada; 20 Mayıs 1947'de Ceyhan'da doğdu. Nazire Ada ile Ahmet Ada'nın oğlu. İlk ve ortaokulu Ceyhan'da okudu,(1965). Devlet Su İşleri Ceyhan Şubesi (1967-69), Marangozlar İstihlak Kooperatifi (1971-87)ve otomobil ticareti ile uğraşan bir şirkette (1989-93)çalıştıktan sonra emekli oldu. TYS üyesi. 2002 yılında Mersin'e yerleşti.
İlk şiiri "Tabuttur Kitaplar" 1966'da Soyut dergisinde çıktı. Sanat ve edebiyat dergilerinde çok sayıda şiir ve yazısı yayımlandı. Bazı şiirleri Fransızcaya, Almancaya, İngilizceye, Kürtçeye çevrildi.
1980'li yıllar şiirinin önemli bir temsilcisi olarak tanındı. Şiirlerinin İkinci Yeni şiir havzasından beslendiği gözlense de kendine özgü lirik bir şiir kurdu. Gerçekçi tutumlardan beslenen, destansı, lirik, hüzünlü ve incelikli şiirler yazdığı eleştirmenlerce kabul edildi.
Son dönem yazdığı şiirlerle, modern şiirin biçimselliği ile modern dünya tasarımına felsefi derinlik katan yeni bir döneme girdi. Uzun ve epik özellikler barındıran şiirlerinde, göç, savaş gibi olgulara insanî bir perspektiften bakarak çok sesli bir şiire yöneldi.
Şiirin kavram ve terimlerinin oluşturulmasında çaba gösterdi. "Şiir Okuma Durakları" (2004) adlı kitabı modern şiire ilişkin şiir bilgisi içeren bir elkitabı olarak değerlendirildi.
Şiirin sorunları ve İkinci Yeni üstüne eleştirel, çözümleyici yazılarıyla da dikkati çekti.
2006 yılında, Çukurova Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı bölümü ile Eğitim Fakültesi Felsefe Grubu Eğitimi Anabilim Dalı tarafından ortaklaşa düzenlenen sempozyumla "40 Sanat Yılında Ahmet Ada'nın Şiiri" çeşitli yönleriyle ele alındı. Sempozyum bildirileri "Ahmet Ada'nın Şiirine Bakışlar" adıyla yayımlandı, (2009).2008 yılında, Mersin Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo, Sinema ve Televizyon Bölümü "İki Şair Bir Kent" adlı belgeselinde Ahmet Ada ile Celâl Soycan kent kültürünü ve şiiri konuştular. Bu söyleşi DVD olarak yayımlandı. 2009 yılı 21 Mart Dünya Şiir Günü Mersin'de, 43.sanat yılı nedeniyle, Ahmet Ada'nın Şiiri odağında kutlandı. Ahmet Ada'nın "Göründü Göğün Faytonu" başlıklı şiir bildirisi okundu.
Şiir Kitapları :
Gün Doğsun Gül Üstüne (1980)
Acıyla Akran (1983)
Yaz Kırlangıcı Olsam (1985)
Aşk Her Yerde (1990)
Vakit Yok Hüzünlenmeye (1992)
Günyenisi Lirikler (1992)
Yitik Anka (ilk üç kitabının toplu basımı, 1993)
Taş Plak Gazelleri (1995)
Küçük Bir Anmalık (1996)
Begonyalı Pencere (1998)
Denize Atılan Çiçek (1999)
Gökyüzünün Fıskiyesi (2003)
Denizin Uykusu Üstümde (2004)
Kantolar (2006)
Yeni Kantolar (2007)
Sonsuz At (Seçme Şiirler) (2009)
Sözcükler Denizi (2009)
Taşa Bağlarım Zamanı (2009)
Paçalı Bulut (2010)
Yoktur Belki Ahmet Ada Diye Birisi (2010)
Uçurum Otu (2012)
Çiçek Kokan Ağzı (2013)
Taşın Sesi (2014)
Yağmur Başlamadan Eve Dönelim (2015)
Poetik Kitapları :
Şiir Okuma Durakları (2004)
Şiir İçin Boş Levhalar (2006)
Modern Şiir Üzerine Yazılar (2008)
Şiir Dersleri (2011)
Şiir Yazıları (2014)
Ödülleri :
1981 Akademi Kitabevi Şiir Başarı Ödülü Gül Doğsun Gül Üstüne ile (Ali Cengizkan ve Adnan Azar'la paylaştı)
1991 Ceyhun Atuf Kansu Şiir Ödülü Aşk Her Yerde ile
1993 Yunus Nadi Şiir Ödülü Vakit Yok Hüzünlenmeye ile
"'Onlar İçin Minibüs Şarkısı' Üzerine Gözlemler" adlı incelemesiyle 1999 E Dergisi İnceleme Ödülü.
Bir Şiiri:
AHMET ADA
Acıyla Akran
Burda mayalanan aşkın yedeğinde
Gün vurdu mu yüzünü sulara
Bir haber beklerim sevinçli
Ulaşan mermere, taşa, içerdeki dosta
Usulcacık bir türküye girer gibi
Bir haber; kuşların kanadında
Gün vurdu mu yüzünü sulara
Bir haber beklerim sevinçli
Ulaşan mermere, taşa, içerdeki dosta
Usulcacık bir türküye girer gibi
Bir haber; kuşların kanadında
Burda taşrada bir esimlik rüzgâr
Üşüttü mü gül yaprağını gizlice
Duyarım yüreğimde sessizce
Geri gelmeyecek örselenmiş gençliğimi
Üşüttü mü gül yaprağını gizlice
Duyarım yüreğimde sessizce
Geri gelmeyecek örselenmiş gençliğimi
Bir haber döndürebilir beni
Buğulu mavi bozkır günlerime
Sarınıp yıldızlı gecelere, öyle ki
Çekip gidebilirim ipsiz serseri
Çalımsız bir ıslık tutturarak
Kırık dökük dizelerime benzeyen
Buğulu mavi bozkır günlerime
Sarınıp yıldızlı gecelere, öyle ki
Çekip gidebilirim ipsiz serseri
Çalımsız bir ıslık tutturarak
Kırık dökük dizelerime benzeyen
Burda ırmağın sesinden başka
Yüreğimi uslandıracak kimse kalmadı
Haber gönder, çık gel, acıyla akranım artık
Ağarabilir usulca göğsümdeki karaltı
Yüreğimi uslandıracak kimse kalmadı
Haber gönder, çık gel, acıyla akranım artık
Ağarabilir usulca göğsümdeki karaltı