NECATİ SARICA
Kelimelerden mi Her Kadın Ya da 4. Sahne
Çok uzamış bir yolda yürüyorum ve bir otobüs alıyor beni. Otobüsün şoförü gülümsüyor. Bu her gün böyle… Çok uzamış” La havle” yürüyüşlerinde. Gece otel odasında mütemadiyen sınanıyorum. Sayısız trenler geçiyor sıcacık ve kum gibi. Hep yüzüm kara aynalara bakıyor. Allah Allah ya Hazreti Allah sana sığınıyorum. Yine bir otel odası kahrında yalnızım. Seccadeden ve secdelerden başımı kaldırmış ağlıyorum. Çok yalnızım. Allah Allah ya Hazreti Allah… Öylesine uzun bu yolda hep bir yerlerde konaklamayı unutuyorum. Yıkım görmüş beldelerden geçerken mektupla bile tanışma fırsatı bulamadığım kızlar geliyor aklıma…
(Bakır heykellerimin insan olma heveslerini toplayan o şiir hayat bulmuş ve şairini öldürmüş son dize bitişinde. Şairin cansız vücuduna sızıveren çaresizliğim toprak olmuş kendi kaderince. Geriye kalan soru cevap olmuş. Cevaplar benden fışkırıyor.)
4. SAHNE:
Sen… Sen… Sen…
Sessizlikte mırıldanıyorum evet ben ben ben
Beni ısıtacak bir Tanrım yok
Kar hep üstüme yağıyor
Kar yağıyor
Üşüyorum
Kendi kendini gören bir rüyanın içinden konuşur gibi…
Mırıldanıyorum…
Tanrısızlığıma dayanamıyorum
Uyanıyorum
Uyanıyorum
Şaşkınım ve uyku dolu sözlerle nice uyurdum diye diye soruyorum kendi kendime
Bütün yaptıklarıyla bir kadını hak eden şairin elleri neden kesik ping pong masasında
Önce kim sorusu sonra neden
Hak etmek diyor bir ses. Hak etmek yok hak edinsen bile
Dönüp duran sözler görüyorum
Kelimeler…
Soruyorum…
Yoksa diyorum kelimelerden mi olur her kadın
_______________________________
necatisarca@gmail.com