ZEYNEP SEYYAH AK
Beni Kalbinden Bil
Sen gözyaşının kanlı ipek mendilini
Okyanuslara salan büyülü peri
Beni kalbinden bil
Başka hiç!
Göğün bulantısına tünemiş şakıyan can kafesimi
En son sığ sularda yıkadım ellerimi
Bir ayet aşkı eşliğinde…
Her nesne marazi
Kalbin şairiyim ben!
Bu suskunluk sayıklamasının…
Değiştirdim yolumuza düşen ateşin yolunu
Gül ülkesinin kaderi parmaklarımın ucundan kayıp gidiyor…
Sadık değilim benliğim hücremin dışında
''Kabuğu yara almış bir ağaç
Onarılmaz diyordu, kamburun altındaki ah! "
Bir yıldız geceme yeter
Beni karanlıkları seven diye yazan gururun zirvesi…
Dilenen gözlerim aç susuz ürkek
Bir parça tebessüm kanıyor dudaklarında baharın
Yitirmiş olmalıyım kendimi kaybetmiş olmalıyım
Aitliğim hüsranda…
Yoksa bu dehlizler son sığınaklar mı?
Tövbelerim kurnaz ve riyakâr…
Kırmızı gülşeni, kırmızı bir iklimde ilan edişimizin
Yıl dönümü diyordu bir servi
Beni fırtınanın kalbine göre şekillendiren
Bu soysuz his ellerimi kullanıyor
Bu dudağımdaki titreyiş ölüm değil
Bu sıtma çöl soğuğu…
Ben bu canın sürgün sesiyle
Ben bu can havlinin feryadıyla
Koşuyorum ömrümün peşinden anla…
Bana da bir ayna tutun cesaretiniz varsa
Bana da sevmenin güneşinden bir saçak uzatın
Şafağın sesinden katın sesime, sızısı henüz dinmiş dağ rüzgârı…
Ululardan çıkıp gelen güneş bu
Lütfen damağımda kalan bu zehr bana ait olmasın!
Lütfen küflü mendiline güneş değmesin
Puslu camlar ardından baksın her gündoğumu…