Gilad Atzmon
Gilad Atzmon İngiliz caz sanatçısı ve yazardır. Gilad 1963 yılında İsrail’de doğdu ve Kudüs’teki Rubin müzik akademisinde beste ve caz alanlarında eğitim gördü. Bir multi enstrumentalist olan Gilad saksafon, klarnet ve nefesli etnik enstrümanlar çalar. Exile isimli albümü 2003 yılının BBC caz albümü seçilir. Guardian yazarı John Lewis tarafından İngiliz cazının en çok sahne alan ismi olarak tanımlanmıştır. Atzmon dünya çapında birçok turneye imza atmıştır. Bugün on beşincisini çıkarttığı albümleri Ortadoğu’nun müziğini ve siyasal konularını ön plana çıkarır.
Gilad, Blockheads üyesi olarak Ian Dury, Robbie Williams, Sinead O’Connor ve Paul Mc- Cartney ile de kayıt yapmış ve sahne almıştır. Gilad’ın aynı zamanda Robert Wyatt ile de yaptığı Water Boys isimli bir çalışması vardır. 2014 yılında Pink Floyd’la bir şarkı yapmış ve son albümleri The Endless River (Anisina)’da yer almıştır. 2000 yılında Londra’da Orient House Ensemble isimli grubu kurmuş ve kendi köklerini ortaya çıkan etik farkındalık temelinde yeniden tanımlamaya başlamıştır. Grup üyeleri arasında davulda Chris Higginbottom, basgitarda Yaron Stavi ve piyano ve elektronik çalgılarda Frank Harrison yer almaktadır.
Gilad siyasal konular, sosyal olgular, Yahudi kimliği ve kültürü hakkında yazmaktadır. Araştırmaları dünya genelinde basının birçok alanında kendine yer bulmuştur. Güncel araştırmalarının yayınlandığı alanların kısa bir listesi şöyledir: World News, Press TV, Rebelion, The Daily Telegraph, Uprooted Palestinians, Veterans Today, Palestine Telegraph,Counterpunch, Dissident Voice, Aljazeera Magazine, Information Clearing House, Middle-East-Online, Palestine Chronicle, The People Voice, Redress, Shoa (The Palestinian Holocaust), The Guardian ve daha birçoğu.
Gilad popüler bir siyasal analizcidir ve sık sık RT, Press TV, BBC ve daha birçok dünya çapında yer alan televizyon ve radyo kanalında bu kimliğiyle yer alır. “Guide to the Perplexed” ve “My One and Only Love” isimli kitapları yirmi dört farklı dile çevrilmiştir. Son kitabı “The Wandering Who?” Yahudi kimliği siyaseti üzerine yapmış olduğu bir çalışmadır, Ekim 2011 yılında İngilizce yayınlanmıştır ve o zamandan bu yana on farklı dile çevrilmiş ve Best-Seller olmuştur.
Atzmon, Siyonizmi eleştirmesi, Yahudi kimliği ve İsrail’in Orta Doğu politikaları hakkındaki eleştirel görüşleri yüzünden, hem Siyonist hem de anti-Siyonist Yahudiler tarafından “ırkçılık” ve “antisemitizm” ile suçlanmıştır. Atzmon ise, antisemitizmin; “Siyonizmin yaygın olarak kullandığı bir susturma aracı olduğunu” belirtmektedir.
Yıllar içerisinde Gilad Atzmon’un müziği artan bir şekilde bir kültürel melezlik niteliğine sahip olmuştur. Grup liderliği ve enstrümantalist kimliğiyle ve Bebop sanatçılığı ile kökleri Ortadoğu’ya kadar uzanan kimi zaman sofistike, kimi zamansa ironik kişisel tarzıyla güçlendirdiği özgün stili, dinleyenlerini büyülemiştir. Saksafon konusunda Coltrane’in güçlü yaklaşımından etkilenmiş olan Gilad’ın canlı performansları nefes kesicidir. Gilad’ın çalışmaları müzik basını tarafından ziyadesiyle övülmüştür. Bu övgülerden sadece bazıları şöyle örneklendirilebilinir:
“Atzmon’un lirik tarzı songbook klasikleri ve dünyaca ünlü orjinal yapıtlar arasında akıcı bir halde yer almaktadır. Ama tatlı romantizm modernist belirsizliğe doğru bir değişim gösterdikçe acı tatlı balans ve yüksek duygusal palet, eşit biçimde etki bırakır.” Financial Times, Mart 2009
“Müthiş bir doğaçlama nizam… Bir caz devi kararlı bir şekilde kendini en yükseğe yerleştiriyor…” The Guardian
“Bugün dünya üzerinde yaşayan en iyi müzisyen” Rober Wyatt
“Gilad Atzmon, İsrail sürgünü saksafoncu/klarnetçi büyüleyici caz müzisyenliğini alışılmamış bir politik zekayla bir araya getiriyor.” The Guardian
“En iyi albüm gibi!” Jazzwise Mart 2009
“Atzmon her zaman bir hikâye anlatmayı başarabiliyor.” Uncut March 2009
2007 yılında Gilad, göze çarpan şarkıcı ve söz yazarı Sarah Gillespie’nin 2009 Eylül’ündeki çıkan ilk albümünün yapımcılığını üstlenerek yaptığı işlere yapımcılığı da kattı. 2008 ve 2009 yıllarında Gilad, Brezilyalı perküsyon yıldızı Adriano Adewale’in, multi etnik İrlanda grubu Yurodny’nin yapımcılıklarını üstlendi ve şu anda da İngiltere’nin efsanevi bas sanatçısı Norman Watt-Roy’un ilk albümünü yapımcılığını üstlenmiş durumda. 2010 yılında ise Robert Wyatt ve Ros Stephen’la beraber The Ghosts Within’in yapımcılığını üstlenmişti. Aynı zamanda Sarah Gillespie’nin In the Current Climate’ini yapımcısı da oydu.
Mercan Dede
Mercan Dede, Türk tekno müziği sanatçısı ve neyzen, DJ. Arkın Ilıcalı, 1966 yılında Bursa’da dünyaya geldi. Ney, bendir, panflüt, davul ve vokal sanatçısı olma yolunda müzik eğitimini geleneksel yollardan tasavvuf müzik ustalarından aldı. Öğretmenleri arasında Usta Nezih Uzel ve ney sanatçısı Ömer Erdoğdular sayılabilir. Ayrıca sanatçı, ebru sanatını öğrendiği büyük ney üstadı Niyazi Sayın’dan da fazlasıyla etkilendi.
Ebru sanatını eğitmen olarak Concordia Üniversitesi’nin Studio Arts programında devam ettiren Mercan Dede, 1997 yılında Kanada’ya göç etti. Kanada’da güzel sanatlar üzerine lisans ve yüksek lisans eğitimini tamamlayan Mercan Dede aynı üniversitede başladığı öğretim üyeliğine, müzik çalışmalarının ağırlık kazanması sebebiyle kısa bir süre önce ara verdi. Yaşamını Kanada Motreal’de ve İstanbul’da devam ettirmektedir. O yıldan bu yana değişik Sufi gruplar ile Avrupa, Kanada, ABD ve Türkiye’de müzik çalışmalarına devam eden sanatçı, The University of Saskatchewan’da Prof. David Kaplan ile dünya müziği üzerine çalıştı. Candan Erçetin’in Fransızca söylediği şarkısı olan Parole, Milord ve Şehir (yalnızca Arapça ilahisini) şarkılarını, Ceza’nın Şeytan ve Âb-ı Nafi şarkılarını besteletmiştir.
Sanatçı, ”Mercan Dede” ismini, İhsan Oktay Anar’ın Kitab-ül Hiyel isimli romanındaki Yâfes Çelebi, Calûd el-Filistî ve Üzeyir Bey gibi hayali karakterlerin mizahi bir dille anlatıldığı hikayelerinde geçen “Mercan Dede” karakterinden almıştır. 1990’dan bu yana değişik Sufi gruplar ile Avrupa, Kanada, ABD ve Türkiye’de müzik çalışmalarına devam eden sanatçının “Mercan Dede Ensemble” grubu 1997 yılında kuruldu. Mercan Dede’nin ilk albümü “Sufi Dreams”, 21 Temmuz 1998’de bağımsız bir plak şirketi olan Golden Horn şirketi tarafından çok az sayıda basılıp dağıtıldı. Buna rağmen gerek Kuzey Amerika gerekse Avrupa’da çok olumlu eleştiriler aldı. Müzisyenliği süresince Kani Karaca, İhsan Özgen, Peter Murphy, Natacha Atlas, Musafir, İlhan Erşahin, Jamaledeen Tacuma, Hugh Marsh, Omar Sosa, Mich Gerber, Fazıl Say, Susheela Raman, Trans Global Underground, Dhafer Youssef gibi klasik, dünya ve alternatif müziğinin dev isimleri ile aynı sahnede yer alan Mercan Dede aynı zamanda yapımcı olarak da birçok çalışmaya katıldı. Peter Murphy’nin son albümünde ortak yapımcılığı üstlenen sanatçı Nusrat Fateh Ali Khan’in yapımcılarından Real World Şirketi’nin yapımcısı Michael Brooks, Groove A La Turca’nin yaratıcısı ve elektrik bas gitarın ustası Jamaledden Tacuma, arka arkaya 6 yıl Kanada’nın en iyi emprovizasyon sanatçısı ödülünü alan Hugh March ile ortak albümler hazırladı.
Mercan Dede, İsrail’den gelen konser davetlerini “işgalci” oluşlarını gerekçe göstererek ‘RED’ eden ve en büyük arzusunun GAZZE’de büyük bir konser düzenlemek olduğunu belirten Filistin dostu bir sanatçıdır…
Ceza
Bilgin Özçalkan veya bilinen sahne adıyla Ceza, Türk rapçi. Üsküdar’da dünyaya geldi. Küçük yaştan itibaren rap müzikle ilgilenmeye başladı. Ceza takma adını atışmalarda rakiplerin ve seyircilerin ‘cezamız geldi’ demelerinden ötürü bu ismi almıştır. Bu arada eğitimini tamamlayıp iş hayatına atıldı. Bir elektrik teknisyeni olarak bir yandan iş hayatına devam eden Ceza bir yandan da rap hayatına hız verdi. Hem işin hem rapin bir arada gitmediğini gören Ceza, teknisyenlikten istifa etti ve kendini tamamen rap müziğe adadı. 95-96 yılında U.C.S. grubunu kurdu. Grup kapanınca 97-98 yılında konserler verdi. 2000 yılında Hammer Müzik’le anlaşıp Meclisi Ala-İstanbul albümünü çıkardı. 2001 yılında “Anahtar” albümü geldi. Albümle aynı adı taşıyan parçaya profesyonel bir video klip çekildi. Bu albümle çok iyi bir çıkış yakaladı. Bu süreç içinde sayısız konserler verdi. Ceza en büyük çıkışlarından birini de 2004 yılında gerçekleştirdi. En büyük rock müzik organizasyonlarından biri olan RockIstanbul’da sahne almasının yanı sıra popüler müziğin önemli isimlerine rap vokalleriyle katılma başarısını gösterdi. Burcu Güneş’in Ay Şahit adlı albümünde yer alan “Sahilden” şarkısında Güneş’e eşlik eden Ceza, Candan Erçetin ile birlikte de şarkı söyleme şansına erişti. Sanatçının Melek albümünde bulunan “Şehir” adlı parçada katkıları bulunmuştur. 2005 yılında, Fatih Akın’ın yönettiği İstanbul Hatırası: Köprüyü Geçmek belgeselinde ve Fatih Akın’ın senarist ekibinde bulunduğu Kebab Connection filminde rol almıştır. Bu iki ismin ardından müzisyen Mercan Dede’nin “Su” albümünde Ceza’ya da yer verildi. Ceza, 2006’da yapmış olduğu Yerli Plaka albümünde Gelsin Hayat Bildiği Gibi şarkısında Sezen Aksu ile düet yapmıştır. Ayrıca Sezen Aksu ile Şinanay şarkısında da düet yapmıştır. 2008’in son aylarında başlayan Adanalı adlı dizinin müziklerinde de Ceza’nın Yerli Plaka albümündeki çeşitli şarkılar kullanılmıştır. Ayrıca 2011 yılında Tech N9ne isimli ABD’li Rap’çi ile All 6’s and 7’s albümünde düet yapmıştır ve ilk defa yabancı bir albümde Türkçe şarkı söyleyen sanatçımız olmuştur.
Son olarak Yıldız Tilbe’nin Ben senin var ya albümünde tutsak parçasında düet yapmıştır. 2009’da Bomba Plak’ı çıkartmıştır. Killa Hakan ile ortak hazırladığı albüm 2 tanedir. Birisi Türkiye’de satışa çıkmıştır, diğeri Almanya’da satışa çıkacaktır. Delight adlı şarkıya klip çekilmiştir. 18 Haziran 2010’da Onuncu Köy Albümü çıkmıştır. Bir Minik Mikrofon adlı şarkıya klip çekilmiştir. Albümün ikinci klibi ise Dünden Ne Kaldı adlı parçaya çekilmiştir. 2010 yılında İstanbulls Boks takımına İstanbulls Akıl – Bilek – Yürek isimli parçayı yapmıştır. Son olarak Türk Marşı’nın Rap versiyonu ile çok büyük bir ivme kazanmıştır. İnternet sitesi “myspace”deki bir oylamada dünyaca ünlü isimleri geride bırakarak Amerika’daki bir festivale katılmıştır. MTV EMA’da ödül alan ilk Türk sanatçı başarısını da göstermiştir.
Sanatçı pek çok konserinde İsrail zulmünü kınamış ve kendi şarkı sözlerini değiştirmiştir: Şarkısının “Kimse bilmez ama Ceza nefretten de eskidir” şeklindeki sözlerini “Kimse bilmez ama Ceza İsrail’den eskidir” olarak değiştirerek söylemiştir.
Sarp Maden
Müzikte kendi kendini yetiştiren, gitar tonu ve tekniğiyle özgün tarzını oluşturan Sarp Maden, 30 yılı geride bıraktığı müzik yaşamında Ali Perret, Erkan Oğur, Volkan Öktem, Alp Ersönmez, Genco Arı gibi eski ve genç kuşaktan çok sayıda sanatçı ile albüm kayıtları ve sahne çalışmaları yaptı. Kurduğu topluluk ve yazdığı bestelerin isimlerini, “Trio Mrio, Quartet Muartet, Soyut Boyut” gibi kelime oyunlarından yararlanarak seçen sanatçı, müziğinde zarifliği ve doğaçlamaların sakin atmosferini dinleyenleri ile paylaşıyor.