ZEYNEP SEYYAH AK
Külün Sabahına Şafak Değmeden
Bu sabah kaderin ellerinde yel
hüküm giyen ne varsa bizim
bizi yadsıyan he şey gibi
narin hüzünlü
gümüş tozlu
Bedevileşti sustuklarımız
gelincikler tomurcukken çöl denizinde
Kasvetten ırağa değil miydi?
bu arınmış düş
ey sınırlar ülkesi
umudun inancı aşkına
Dört yanımız matem yelemiz sığ sular
bu ne çıldırış
mürdüm soluyor yeryüzü
Ay ışığına ıslık çalarken yakamoz
yeniden mevzilenecek
ve anıları onaracak hiçbir söz bulamayacak
soluk mürekkep
ben hiç!
Uçurumlar kat ediyor sürükleniyor aklım
içimde parça parça bütün hatıraları
burada bıraktığım her bir zerremin
kalbimi sen koru can sürgünlüğüm
külün sabahına şafak değmeden
ve gülün ahına kalbin…