Bez Bebek

SÜNDÜS ARSLAN AKÇA
Bez Bebek
 
kılı kırk yaran yalnızlığın
gözleri dolaştıkça üzerimde
soluğum kesildi sandım
kalabalıklarda
cam kenarı suskunluklara büründü yüreğim
gölgeler öptükçe gözlerimden
çocuklaştım
 
sarıldım bezden bebeğime
masallar anlattım
ıssızlık çökerken geceye 
büzüşüp yatağımda 
anne dudağı özledim
sıkıca sarınıp kokusuna 
çocuksu duygulara uyandım
 
işte büyümenin sancısı
buğulanan gözlerim ve bez bebeğim
kalp mesafesi kimsesizliğim okşuyor sırtımı 
istemem 
kimseler duymasın çığlıklarımı
satır arası duruşlarımı
ruhumda kopan fırtınalardan
kıyâmet koparışlarımı
 
ey kalabalıkların mihmandarı
intizar durağından 
sana ‘’merhaba’’
sen ki kızıl ötesi düşlerin gelinciği
kınalı ellerimden tutsana
yoksa
dizeler ayaklarıma dolaşır yol boyunca 
yoksa
uçurumun kenarında bırakır ellerimi
ben ki
bulmuşum bulacağımı ey dost
kefenim aşk ile
son nefes gitmek vaktince.
 
sen ey şair
yine giz şehrimin yollarına saldın kelimeleri
nicedir kapısında körkütük
dolanır ayaklarım
çünkü uzaktım öylece kendimden 
yalancı baharlar aşkına
çoğaldıkça ömrüm 
salıncağında sallıyordu beni
savruluyordum kenger vaktine
ve en çok dağları düşlüyordum 
çocukluğum kokan 
ömrü ezber eden Fırat’ı özlüyordum
ana gibi 
yâr gibi
gittim ey şair 
öylece kendimden gittim
yağmur birikintisi sularda yıkandım
sabah akşam
hüznümle kırklandım

ellerim
ah şu ellerim 
neresinden tutsa hayatın
ah şu ellerim…
 
 
 

BIR YORUM YAZIN

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir