NİLÜFER ZONTUL AKTAŞ
Size Gün Değmiş Sesimi Getirdim
Giderken yıldızları da mı götürdün çocuk
bir kanadı açılmış pencere de yeter
yağmura kuşlara kelebeklere dair
ve kokuna…
Şimdi ufukların koynunda
mor seccadeler açar kırlangıçlar
kanatlarından…
dağlar aşarlar
gündüzlerin koynundaki ömürlerinden
Şimdi binbir naz ile çekilirken
uzlet dolu gece
kıyılarımdan iliklerime
bir seccade boyu aydınlıktı inşirah vesilem
benim değdiklerim yüzünü eğip gitmezdi
gitmezdi hiçbir zaman
hep bir yerlerdeydi onlar…
Ağlayamayışımız da bulutlara küsmekten mi
rüzgarlardan bir cüz tutar saçlarımı
akşama yakın vakitlerde
ulu bir çınarın gövdesinde zaman
salıncak kurar ancak bana
mavisi çalınmış yıldızlar bırakır geceye
düşmekle kalmak arası…
Karalar…
aklar…
ve kararlar… bir meltemdir kah fırtına
okşanır kah, dağılır da saçların
garip bir haldedir can
hüzn çeşmesiyle yıkanır sonra
ve susarsa gözlerin
ıslak bir parantez aç
avuçlarınla…
Size gün değmiş sesimi getirdim
ölür mü yine de kelebekler
…