Şairler ve Anımsattıkları 1

MEHMET BAŞ
Şairler ve Anımsattıkları 1
 
Mehmet Akif Ersoy
İslam’ın haykıran sesidir O. Teoriyle pratiğin birleştiği noktada durur. Ahlaklı ve imanlı olmanın tüm bedellerini göz kırpmadan ödemiştir. Onun şiirleri her zaman bizi kendimize dönmeye ve kendimiz olmaya çağırır. Mehmet Akif şiirimizin her daim örnek alınacak bir kahramanıdır. Onun çağrısı hiçbir zaman eskimeyecektir.
 
Necip Fazıl Kısakürek
Herkes susarken konuşan asil yürekli şair. O buzdan dağları nefesiyle eriten Üstad. Coşkun bir şiir ırmağının denize kavuşması gibi. O şeyhinin gözlerinde eriyen bir derviş. O şeyhinin bir nazarıyla bentleri yıkılan Sultan-ul Şuara. O üstadım.
 
Sezai Karakoç
Adaletin, hukukun ve insan onurunun kutlu çilesine bürünmüş, basiretli bir kalbin yansıması olan eserleriyle ve tertemiz hayatıyla yolumuzu aydınlatan bir kandil gibi karanlıklarla savaşını sürdürmekte.
Kalbim bir ülke olsaydı onun hükümdarı kesin o olurdu. O çağımızda yaşayan Mevlana ve Yunus nefesi. Kaç kere daldım onun gözlerinin ummanına. Kaç sefer bir Kâbe gibi tavaf ettim ellerini. Üstadım efendim kalp ülkemin sultanı sensin.
 
Arif Nihat Asya
Arif Nihat Asya deyince aklıma Viyana önlerindeki akıncılar, Yemen çöllerinde can veren ümmetin erleri geliyor. Arif Nihat Asya deyince aklıma uğruna göz kırpmadan ölebileceğim değerler geliyor. Arif Nihat edebiyatımızın semalarında ruhun kandillerini Süreyya yıldızı kadar parlak tutan ve de kadim değerlerimizi baş üstünde koruyan bir kale gibi. Ruhunu yitirmiş bir dünyada kaybedilmemiş bir şuurun penceresinden seslenir. Sesin ötesinde haykırışıyla yedi kıtayı inleten bir sukutun bestesini yapmıştır vefa dolu şiirleriyle.
 
Dilaver Cebeci
Soy şairlerdendir. Dedem korkut nefesli şiirler dökülür ağzından. O Kandehar dağlarının sesidir. O gülün aşkına düşmüş bir bülbüldür, baş koymuştur Türkiye’nin yoluna, onun türküsü hep söylenecektir. Onun şiirleri üç ırmağın karışmasından oluşmuş bir şiirdir. Divan şiirinin ve halk şiirinin nehrinden akan suları karıştırıp modern şiirin nehrinde birleştirir. O gelenekle geleceği harmanlayıp bir potada eritir. Onun şiirlerinde gazi alperenlerin coşkunluğu duyulur.
 
Abdurrahim Karakoç
Onun kalemi mazlumun yanında zalimin karşısında durmanın asaletini taşımıştır. O bizim dilimizin bizim ilimizin şairidir.   O, Anadolu insanının ruh ikliminden beslenen ve bunu en güzel şiirlerle ortay koyan destansı bir şairdir. O Yunus’un Allah sevgisini Köroğlu’nun cesaretini ve Karacaoğlan’ın aşkını bir potada eritmiştir. Hayatı boyunca doğru bildiğini söylemekten çekinmemiş ve bunu en yüksek sesle haykırmıştır dünyaya.
 
Bahaeddin Karakoç
Yetmiş yıllık bir şiir yolculuğunun seyir defteridir onun şiirleri. Bahaettin Karakoç ki büyük şairler ailesinin bir ferdidir. Soy bir şiirin, destansı bir hayalin şuur kalesinden haykırır dünyaya. Aşkın ve tabiatın soluklarıyla soluklanır onda şiir. O dil laboratuarında kelimeleri harmanlayarak yeni bir söyleyişin yeni bir duygunun şiirini arar.
 
Cahit Zarifoğlu
Modernin ötesinde modern, klasiğin ötesinde klasik bir duruşu olan şairimiz güneşe doğru uçan bir simurgu andırır. Hayat kanatlarını yaksa da o uçuşunu ara vermeden sürdürür.  İçimizdeki savaşı kazanmadan dışımızdaki savaşı kazanamayacağımızı bilen bir yürektir o. Hep Kudüs’ün Afganistan’ın derdiyle dertlenmiştir. O şiir aysberginin en derininden seslenmiş kendi şiirinin içinde derinleştikçe derinleşmiştir.
 
Erdem Bayazıt
Uslu bir çocuk gibi durur gözyaşı sahilinde. Kıyametler yaşanır kayıpların ardından. Yeniden su yürür kuruyan dallarına. Erdemli bir insandır o. Maraş dağlarının açan çiçekleri gibi kokar mısraları. Namluya sürülmüş bir fişek gibi patlar Kudüs ufuklarında.
 
Cahit Külebi
Tokat yollarında bir söğüt gibi uzatır kollarını. Çamlıbel’den aşağı rüzgârlar eser. O Niksar’da evlerinin balkonundadır. Memleket dökülür dilinden. Kurtuluş savaşının kalbinde atar. Duyuşlar düşünüşler dökülür mısralara. Onun doğduğu köyler ışıl ışıldır şimdi.
 
Fazıl Hüsnü Dağlarca
Küçük bir çocuğun dilinden seslenir. Çocuk ve Allah konuşur. O şiir kervanından dönmeden yürüyen kararlı bir yolcudur. Dağlarca şiir yükü dağlarca sevdadır. Çember çevirir çocukluğun kaldırımlarında.
 
Devam edecek…
 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir