MEHMET TAŞTAN
İndi Yüreğim Suya
Bu Truva yangını vurdu işte Babil’i
O narin ellerinden düştü yüreğim suya
Bir jestini slogan sanan militan gibi
Yüreğimde yangının sesini duya duya
Bembeyaz ellerinden indi yüreğim suya
O büyülü iksiri sunsa biraz ne olur
İnci mercan ellerin, okyanus diplerinden
Yangın şehirlerini tek tek geçer yüreğim
Tsunami gözlerin sarsıyorken derinden
Sanki ellerin gelir okyanus diplerinden
Devrimci hangi güçle sıkarsa yumruğunu
İşte öyle bir ruhla büyütürüm adını
Adın bir manifesto, bir Viyana seferi
Bir nihan bulutuna dönüşen kızıl elmam
Pireneler içine saklamışım adını
Hangi adresler bilir, hangi öyküler tanır
Susuşunda facia önleyen bir kadını
Söyle nasıl bir ateş, ya nasıl yangın oldun
Nasıl estin de kırdın bir kuşun kanadını
Ceza diye, kalbime kilitledim adını
Mola yerinde kalmış yaşlı yolcular gibi
Kaçırdığım vuslatın izlerini ararım
Hayalin öyle nazlı, gözlerin öyle derin
Saçların bir şelale, altında yıkanırım
Baktığım aynalarda saçlarını tararım
Dur gitme, düşlerini bende bırak ne olur
Ne olur asırlarca yüzünü seyre dalsam
Vardığım her adreste, girdiğim her sokakta
Aradığım her yerde yalnız sana rastlasam
O beyaz ellerine uzanıp bir düş olsam