NECATİ SARICA
Birinin Uyumaması Gerek
Kayıp kuğuların sesidir her halimi gurbetine düşüren
uzun zaman öncelerini
ve yanıbaşımda bir cep saati bile olmadan
bütün anlar geçmiş gidiyor
karalar bağlamış olan
bir çocuğun sorusuyla
şaşıran bakışlarımla kaybolmuş olduğum
seninle hak bilinmez olduğunda
güzel koku ve dualar bilinmez olduğunda
arayıp bulamadığım
taşların kanayan kalbiyle bile kim olduğumu
ve ben senden duyduklarımın yabancısıyım
arayıp bulamadığım
kendimi paslı bir gecekondu avlusunda
kocaman büyüyen karanlığına gözlerimi
sadece kalbimin uğultusunu veriyorum ben sana
kedilerini kervansaraylarımda besleyen gönlüme
eğer şiir yaklaşması demekse sen yine yanılıyor olacaksın
ve bu şimdi bir kukla oyunu değilse
eğer şiir yaklaşması demekse
ve kanayarak yaşadığımız sözlerimize dokunan
uzaklaşıyorduk
sen sadece öldürmem gereken bir imge olarak
benim gönül haneme baskın gibi
sokaklarında alıkoyduğun ayaklarımın altı çok sızlıyor bir bilsene
her yağmur damlasını başka bir meleğin getirdiğini
ayaklarımın altı çok acıyor sarı yaprakların kuru dalların arasında
sağlam yataklarında sen uyurken boylu boyunca
neden uyanıksın diye bana sorma
birinin uyumaması gerekli birinin uyanması
her gece yatsıdan sabaha karşı kırık kalbiyle
janjanlı selam verişinin göstergesi olarak
öldürdüğün kuşların ve çocukların kaderiyle
çaresini arayan tabiplerin rüyadan çok hayat gördüğü
çöpçüler sabahın kuşlarını toplarken
sokakların ölü bedenlerinde
işte bu benden başkası değil
birinin uyumaması gerek diyorum kendi kendime
ve işte ben şimdi buradayım seninle
öldürdüğün kuşlara kefen olmuş gönlüme nöbetim hiç bitmiyor her gece
bir profil üzerinde eğik bir yüz dua ediyor olacak yine de
gözlerimi sabitlediğim tavanda yağmurun melekleri bana bakıyor olacak
uyanacağım bu uykusuzluktan ve ben sana yeni bir isim
hiç bitmeyen bu kukla oyununda
kapısını kapatacağım odamın tavanında melekleri gördüğüm
bana bakarken uyuyacağım ve unutacağım sana dair bütün bildiklerimi
benim biraz uyumam gerekli bu yüzden
sen de kayıp kuğuların seslerini ara
o yüzden ısırma ayak bileklerimi
ve beni uykularımdan
ey an ve karaların en karası olan
bekle sana yeni bir isim
oyun bitti diye söylendiğim zaman
kuklaların kaldırsınlar kendilerini köhne bir dolabına
benim biraz uyumam gerek şimdi
sen uyuma
çöpçülerin çocuklarını toplarken sokakların ölü bedenlerinde
zehir gibi akmaya devam et sokaklarından
beni bekle sana yeni bir isim kadar yakın
ey Ankara benim biraz uyumam gerek
sen sakın uyuma.