Warning: Attempt to read property "post_excerpt" on null in /home/asanatlar.com/public_html/wp-content/themes/sahifa/framework/parts/post-head.php on line 73

Hece Taşları Dergisinin 30. Sayısı

Hece Şiirleriyle
Dolu Dolu
 
Hece Taşları
Dergisinin
30. Sayısı Çıktı
 
Tayyib Atmaca’nın Genel Yayın Yönetmenliğinde çıkan, yine hece şiirleriyle dolu dolu olan “Hece Taşları” şiir dergisinin 30. sayısındaki isimler:
 
İlhami Bulut, Nazım Payam, Bestami Yazgan,  Talat Ülker, Ahmet Doğan İlbey, Ahmet Doğru, Ali Kemal Mutlu, Köksal Cengiz, Rabiba Barış, Gülnar Sema, Salih Özel, Dr. Halil Atılgan, Muhammet Emin Türkyıl­maz, Prof. Dr.  Saim Sakaoğlu, A.Muhlis Özhece, Cevat Akkanat, Yaşar Özden, Sabahattin Karadaş, Tayyib Atmaca, Ahmet Urfalı.
 
“Hece Taşları” dergisinin 30. sayısında yer alan Talat Ülker’in  “Mim” şiirini ve Tayyib Atmaca’nın “Her Yerde Yangın Var” yazısını tadımlık olarak alıntıladık, aşağıda okuyabilirsiniz.
 
TALAT ÜLKER
Mim
 
Derviş sesli bülbüllerle her sabah
Dem çektim de yâre yaranamadım.
Hüzünler gönlümü eyledi dergâh
Gam çektim de yâre yaranamadım.
 
Yola güller saçtım gel siteminden
Islak düşler çaldım yar melteminden
Gönül yarasına aşk şebneminden
Em çektim de yâre yaranamadım.
 
Gün oldu yükseldim göğün katına
Gün oldu gömüldüm arzın altına
Sabrın ipi ile hayal atına
Gem çektim de yâre yaranamadım.
 
Yarına kızmadım, küsmedim düne
Yar diye başladım doğan her güne
Işıktan kalemle siyah zülfüne
Sim çektim de yâre yaranamadım.
 
Can yollara rehin, yıllara hibe
Delindi yağız yer, çöktü gök kubbe
Akıl göçük duvar, gönül harabe
Nem çektim de yâre yaranamadım.
 
Bir yârin peşinde kırk yılı aşkın
Bir dem esrik gezdim bir dem de şaşkın
Açtım kitabını okudum aşkın
Mim çektim de yâre yaranamadım.
 
TAYYİB ATMACA
Her Yerde Yangın Var
 
Her yerde yangın var yangın var oğlum, bu ateş bize de sıçrayabilir, önce gönlümüzün çatısı yanar, sonra aklımızın ucu tutuşur, avcumuzu açsak gökler sağılmaz, sesimizi salsak asuman yutar, gözümüze inen kara bulutlar, bizden bize şimşek çakar durmadan, ötelere boynu bükük bakarız, gördüğümüz görüntüden ürkeriz, ama yüreği­miz tir tir titremez, çektiğimiz efkâr kâr kalır bize.
 
Her yerde zulüm var ölüm var oğlum, kâğıt basar insan alır yahudi, türkistan’da, afrika’da, açe’de, insanın insana ettiklerini, anlatamam sana kelimelerle, küfür tek mil­lettir not al kenara, ne karunlar gördü yalancı dünya, elbet zulmedenler zillete uğrar, sa­bırla beslenen mazlumun ahı, gün gelir göklerde bir ordu olur, ya Allah bismillah Ahlahu ekber, nidasıyla başlar zafer şöleni.
 
Her yerde aç göz var tok göz var oğlum, bul karayı al parayı diyen var, devletin malına pusuya yatan, müslüman kılıklı haramiler var, merhametin avlusundan geçmez­ler, kapatırlar deniz sahillerini, onlar avlar gül yanaklı kızları, onlar yaşar çok yıldızlı yerlerde, fakir fukaradan haberi olmaz, kendine değmeyen yılandan korkmaz, beş vakit avcunu göğe açarlar, konmaz yüreğine rahmet kuşları.
 
Her yerde insan var adam yok oğlum, başımıza buzlar yağdı temmuzda, altımız­da toprak güm güm patlıyor, ha kaynadı kaynayacak denizler, bir nesli tarumar etti al­çaklar, bizden kalan külde bir medeniyet, meydana getirmek size düşecek, ikibin onyedi bir ağustosta, gönlümden dilime bunlar döküldü, sen benim yaşıma ulaştığında, birbi­rinden ayrılacak kemiğim, sancağı göndere sen çekeceksin.
 
 
 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir