Hanzala’nın Babası İstanbul’da Anılıyor

"Naci El Ali" Sergisi

Filistin'in Sembolü

İnsanlığın Filistin'de yaşananlara sessiz kalmasından ötürü bir küskünlüğün ifadesi olarak Hanzala'yı sürekli sırtı dönük halde resmeden Ali'nin eserleri, vefatının 30. yılında sergilendi.

Ali, özellikle Filistin davasına vurgu yapan karikatürleriyle kısa zamanda dikkatleri üzerine çekerken, çizimleriyle büyük beğeni topladı.

Karikatürist Ali, insanlığın Filistin'de yaşananlara sessiz kalmasından ötürü küskünlüğünün ifadesi olarak Hanzala'yı sürekli sırtı dönük halde resmetti. Bir açıklamasında 10'lu yaşların başındayken ülkesinden sürüldüğünü hatırlatan Ali, Hanzala'ya ilişkin şu ifadelere yer vermişti:

"Hanzala 10 yaşında doğdu ve her zaman 10 yaşında olacak. Vatanına döndüğünde de 10 yaşında olup büyümeye başlayacak. Doğanın kanunları ona işlemeyecek. O eşsiz. Her şey vatanına döndükten sonra normalleşmeye başlayacak. Onu yoksul ve acının sembolü olarak resmettim ve adını Hanzala koydum. En başta Filistinli bir çocuktu. Fakat şuuru, onu ulusaldan uluslararası bir yere taşıdı. Basit fakat sert bir çocuk. İşte bu nedenle insanlar onu sahiplendi ve kendi duygularını temsil ettiğini hissetti."

Naci El Ali çizdiği karikatürlerle çok sevildiği kadar, Filistin'i işgal ederek Naci El Ali ve onun gibi pek çok Filistinliyi vatanından eden İsrail'in de tepkisini çekti. Bunun sonucunda hem kendisi hem ailesi çok sayıda ölüm tehdidi aldı. Londra'da yaşamını sürdüren Ali, 22 Temmuz 1987'de çalıştığı gazetenin ofisine giderken suikaste uğradı. Usta çizer, 29 Ağustos 1987'de tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybederken, olayın failleri bulunamadı.

Yaşamı boyunca 40 binin üzerinde karikatüre imza atan usta çizerin Hanzala karakteri, Filistin'in verdiği özgürlük mücadelesinin sembollerinden biri oldu. 

"Naci El Ali" Sergisi

Vakfın Eminönü'deki binasında açılan sergiye ilişkin açıklamada bulunan Kelimat Sanat Galerisi sahibi Adnan Al Ahmad, Naci El Ali'nin özellikle Filistin ve Arap davası için çok önemli bir dönemi temsil ettiğini söyleyerek, Filistin'den sürüldükten sonra Kuveyt, Beyrut ve Londra'da yaşamını sürdürdüğünü kaydetti.

Al Ahmad, usta karikatüristin gittiği her ülkede yeniden doğduğunu dile getirerek, "Naci El Ali, Arap kültüründe çok önemli bir yere sahiptir. Gittiği her ülkede yeniden doğdu, yeniden gelişti. Ona bağlı olarak da Hanzala doğdu. Filistin davasını anlayan ve onun farkında olan çocuğun adıdır Hanzala. Bu çile, bu buhran çağımızın buhranıdır. En başta Filistin'de yaşandı, sonra birçok ülkede tekrarlandı. Naci El Ali nereye giderse gitsin, Filistin davasını ve yaşadığı bunalım ve buhranı taşımıştır. Nereye giderse gitsin, davasını çantasında ve yükünde taşıdı." dedi.

Bağımsız Sanat Vakfı'ndaki açılan serginin ilk kez yapıldığını ve önemli olduğunu kaydeden Al Ahmad, "Sergide, orijinal 10 tablosu var. Eserler, Naci El Ali'nin Londra'daki ailesinden alınarak İstanbul'a getirildi. 2004'ten beri ailesiyle derin bir dostluğumuz var. Buna bağlı olarak eserleri buraya getirdik." diye konuştu.

Adnan Al Ahmad ayrıca 2018 yılında Naci El Ali'nin hayatı ve eserleriyle ilgili kapsamlı bir kitap yayımlayacağını ifade etti.

Kudüs yılı dolayısıyla açılan bir sergide dünyanın pek çok yerinden çeşitli eserleri vakıfta sergilediklerini hatırlatan Yazıcı, "Naci El Ali'nin resimleri ise bu seçkideki en özel yere sahip çalışmalar. Her şeyden önce dünya çapında çok tanınmış bir sanatçı. Sanatçının bir derdi, davası olması ve onu savunması, insanlık sorunlarına eğilmesi benim için çok önemli. Böyle sanatçılara her zaman saygı duydum. Çünkü sanatın bu toplumsal işlevini çok önemsiyorum. O kendi ülkesinin sorunlarına sahip çıkıp bunu dünyaya anlatabilmiş ender sanatçılardan birisi." dedi.