Asanatlar "şiirden sinemaya" 
İki Aylık Yayınlanan Acemi Dergisinin
Ocak-Şubat 2018
Sayısı Çıktı
Acemi Dergisinin- 36. sayısı olan Ocak-Şubat 2018 sayısı çıktı.
Acemi dergisinin Ocak-Şubat 2018 sayısını yine derginin editörü Serpil Tuncer anlatmış:
“Nihayet kış usul usul geldi ve kapıya dayandı. Erken bastıran karanlık, soğuk ve ürpertici hava bizi kapalı mekânlara hapsetmeye başladı. Bazıları kışı sever bazıları da kıştan nefret eder ama şu var ki; uzun geceler, fikir ve sanat eseri üreten insanlara ilham kaynağıdır bu yüzden yazıp çizenlerin en iyi mevsimidir kış. İstisnalar olabilir ama kanımca yazarların pek çoğunun kışı sevdiğini düşünmüşümdür.
Rus edebiyatının, o soğuk İngiliz yazının; dünya edebiyatında en ön sıralarda yer alması bu ülkelerde hüküm süren zorlu mevsim koşullarının, insan beynine ve ruhuna yaptığı olumlu olumsuz katkılardan dolayı olabilir mi? Soğukla, karla kışla, sisle, tipiyle, boranla ve sürekli erken bastıran karanlıkla edebiyatın daha doğrusu yaratıcı yazarlığın bir ilişkisi olabilir mi?
Öyle sanıyorum ki bilim bu konuda bizlere çok şey söyleyecektir. Örneğin yapılan bilimsel araştırmalara göre beyinde bulunan epifiz bezinin karanlık ortamlarda melatonin hormonunu arttırdığı tespit edilmiş. Bu bezin, karanlık ortamlarda hormon üretimini arttırıp, insanın fiziki hareketlerini yavaşlatıp, uykulu ve bitkin olmasına neden olduğu söylenmektedir. İnsanın ruh halini olumsuz yönde etkileyip, zihinsel ve bedensel verimliliğini bitirme noktasına getirebiliyormuş. Küllerinden doğmak bu olsa gerek! Acaba yazdırıp çizdiren, insanı hayal âleminin ötesine sürükleyen melatonin hormonu olabilir mi? Yine soru, soru, çok soru… Bitecek gibi değil. Bu ay ki sayımıza gelince tam da kış tadında.
Şiirlerde Harun Ekici, Kemal Albayrak, Mert Tahta, Murat Azak, Murat Halıcı, Reşat Ok, Selahattin Eğe, Sermed Berktav, Zahide Eskici, Ziya Kementligezen sayfalarımızı süslerken, öykülerde ise İbrahim Gül, Mahmut Yıldırım, Cemil Köksal, Ünzile Yıldırım, Hasan Daş, Tuğçe Karakaş bu sayımızda yer almakta. Son olarak değerli öykücümüz Sait Faik Abasıyanık’ın anılarından derlediğim bir yazı ile ben de bu sayıya katkı sağlamak istedim. Şimdiden keyifli okumalar…”
