Necmi Gürseler’in
Resim Sergisi
Galeri Soyut’ta
Galeri Soyut, 9 – 28 Mart 2018 tarihleri arasında Necmi Gürseler’in 3. kişisel resim sergisi “İlkel Benlik”i sanatseverlerle buluşturuyor.
Jung ’un psikoloji dünyasına kazandırdığı kalıp, şablon, ilktip şeklinde ifade edilen ‘’arketip’’ terimi insan kültürünü oluşturan yapı taşlarıdır ve bir nevi atalarımızdan kalma tasarımlardır. Arketipler sembollerle, kişileştirmelerle anlatım bulurlar ya da bilince; rüyalar, sanat, dini törenler, semptomlar ve mitler yoluyla gelirler.
Günümüzde bizi tehdit eden tehlikenin doğadan gelmediğini, insan ve kitle ruhundan kaynaklandığını söyleyen Carl Gustav Jung, gerçek tehlikeyi insanın ruhundan kopmuş olmasına bağlar.
Bu durumda ilkel toplum döneminin arketipleri uygarlığın saldırısına uğradığında, insanlığın ilk kaybettiği şey varoluşun ta kendisi olmuştur. Böylelikle ilkel dönemin bütün simgesel gerçeklikleri karanlığa gömülmüş, hayatlarımıza kurumsal gerçeklik etki etmiştir. Bu yapay gerçekliğe karşı ilerleyebilmek için insanın biricik önderi olan ilkel benliğin kökenlerine geri dönmeliyiz.
Resimlerimin ana temasını; mitolojiyle beslenen öyküler, karakterler ve simgeler belirler. Bunların her birinin de bir arketipe karşılık geldiğini söyleyebilirim.
“İlkel Benlik” serisi, insanlığın doğadan koparılıp bilinçdışı kimliğini kaybederek uygarlığın kaotik yapısı içersinde kendi ilkel varoluşunu sorgulamasına dayanır. Bu yüzden resimlerimin temel sorunsalı kavramsal olmaktan daha çok bilinçdışı ya da şiirsel bir akışa hizmet etmekti.
Marc Shagall; “Zaman kıyısı olmayan bir ırmaktır.” der, tıpkı resimlerimde yaratmak istediğim simgesel bir zaman ve hareketliliği kaotik bir istifleme ile katmanlar halinde kompoze etmek gibi. Düşleri, akıldışı fantastik bir dünyaya dönüştürmek isteyişimin temelinde, yaşamın süreklilik koşulu içerisinde, bozulmaya mahkûm dünyayı yeniden inşa ederek köklerimize sarılmak vardır.
Maddenin saf zihinsel karşılığının parçalanıp içindeki psişik anlamının gizemli sembollerle nasıl içselleştirildiği; arketip kavramının algılanmasıyla mümkündür. Yani bunun için kültürel belleğimiz, ruhun gelişimi evresinde daima bize ışık olacaktır.
2001-2005 yılları arasında Anadolu Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Bölümü, Halil Akdeniz Atölyesi’nde eğitim gördü.
Sanatçı 2002’de Türkiye-Almanya ilişkileri kapsamında Münster’de içerisinde Anadolu Üniversitesi’nin de bulunduğu ‘’Buluşma’’ adı altında organize edilen karma sergide “İzdüşümü” adlı eseriyle yer aldı.
2005-2009 Atölye Mart’da resim eğitmenliği yapan sanatçının, 2009 ve 2013 yılları arasında da Gerçek Gazetesi’nde köşe yazıları yayınlandı.
2013 yılında C.A.M. Galeride düzenlenen “Kağıt Üstüne” adlı karma sergide kağıt eserleri sergilenen sanatçının, aynı tarihlerde İtalya’da düzenlenen Artexpo Fuar’ında da bir eseri sergilendi.
2014’ de Galeri Artist’te “Kayıp Zamana Deforme Yolculuklar” adlı kişisel sergisi düzenlendi.
2015’de de Erva Art Galeri’de “Düşler Karnavalı” adlı kişisel sergisini gerçekleştirdi. 2016’da da Mine Sanat Galeri’sinde karma sergide eserleri yer aldı.
Sanatçı İstanbul’daki atölyesinde çalışmalarına devam etmektedir.