Kumruma Söylenmiş İlkyaz Şarkısı

CAFER TURAÇ
Kumruma Söylenmiş İlkyaz Şarkısı
 
benim gençliğim çiçek tarhlarına gömülüdür sevgilim
akşamları savaşlar açıyorum hayata, çiçek tarhlarından geçerken
kalbim sancıyor; gözlerime kömürden yağmurlar iniyor, sisler
serpişiyor içime, Allah’ı evetleyen bir çocuğun hafifliğince.
kirpiklerini suya tutan kadın da ölüyor ve gömülüyor
budala bir bıçak yarası taşıyarak alnında, evler
onun en son eylülüne bakarak ölümler biçiyor durmadan
ve yüzüme su çalıyorlar alnına ıslak bez ve güherçile.
uzak ve dağınık şarkılar söylüyor kalbim, tutuşan yaprak gibi
uzak ve dağınık bir takım öyküyü, zaman
çiğ gibi yapışıyor tenime ve benzi uçuk delikanlı hüzün
bir gül açıyor sanki
koyulaşan birkaç insan taslağının yerinde.
çiçek tarhlarına eşilen bir gençliğim ben işte
elim varmıyor, çarpıntılıyım,
iliklerime işleyen bu sulara ve ışığı bir şiir okunabilir,
susar içimdeki ürkü değişebilir bir an
bir çayı yudumlarken onurlanabilir yaşam, ama elim varmıyor
bir ıslıkta doğrulttuğum bir bakışın, bana çevrilmesine,
gökyüzünün beni düşünmesine kıyamıyorum çünkü.
 
kıyamıyorum sevgilim yoluma çıkıyorsun,
saçlarına takılan bir çam yaprağı gibi unutulup kalıyorsun yüreğimde.
kıyamıyorum bir mektupta sana menekşe kurusu ağıtlar göndermeğe
bak, ağıtlara ki ne kadar yakınım
telaviv’de bir çocuk başını yemeye kalkıyorlar haham usulü
banknotlar ve gedikli kutsal kağıtlar aşkına
yaşamaya usanan bir kuşa çarptım, kendine dökümlere başladı gül
dün geleceksin diye ne çok bekledim seni
kımıldatır gibi oldum bir taşı, bir balığı kaçırdım bir kuşu
sonra önüme katarak istanbul’u adana taraflarına
sonra tırnaklarımla türküler yazdım duvarlara
artık dalgın değildi kalbim ki sabahları
sımsıcak uyanır ve şahlanır oldu
çiçek tarhlarına bulutlarla ağan
kuşlar oldu, gözleri elvan kanatları sarı.
 
 
29 mart 1982
 
 

BIR YORUM YAZIN

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir