Başı Sağolsun
Şair, Yazar
Selman Cahit
Vefat Etti
Geçirdiği kalp krizi sonucu vefat eden Selman Cahit'in cenazesi, Çekmeköy'deki Hz. Ömer Camii'nde ikindi namazına müteakip ebedi yolculuğuna uğurlandı.
Selman Cahit; 1962 yılında Konya'da doğdu.
Kaymakam, şair yazar Önal Vasıf Öztaş'ın oğlu olan Selman Cahit tahsilini Anadolu'nun çeşitli yerlerinde yaptı.
Ankara Üniversitesi, Kimya, Hukuk ve Edebiyat Fakültelerine devam etti. Ankara'da Erguvan, İstanbul'da Genç Dost dergilerini çıkaran ekiplerde bulundu.
Şiir ve hikâyelerini Türk Edebiyatı, Doğuş, Töre, İnanç, Kayıtlar, Erguvan, Genç Dost, Kafdağı dergilerinde yayınladı.
Bir süre yayıncılıkla uğraştıktan sonda Yeni şafak gazetesinde çalışmaya başladı.
Evli ve üç çocuk babası olan Seilman Cahit’in Kelebek Düğünleri ve Ayışığına Mektuplar isimli iki kitabı bulunuyor.
Bir şiiri:
SELMAN CAHİT
Sen ve Ben
Sen kimsin, nesin şimdi anlatırım da
Ben ismini söylemeye hiç dayanamam
Sen dikenli teller gibisin kendi tarlanda
Ben tarlaya su vermeye gelmiş bir adam
Sen topraktan tütüyorsun akşamları, acıyla
Ben her sabah seni göirüyorum, nereye baksam
Sen ucunda kırık dalların, uçmaya korkan bir kuş
Ben böyle, daldan düşen yavrular gibi kalmış bir yanda
Sen elini şifalara bulamış efsunlu bir aysın
Ben hastayım derdinle, yataklara esirim
Sen hayâl edip de varamadığım mutantan saraysın
Ben senin ordularının içinde yalnızca bir erim
Sen kılıçsın, baş kesersin, can alırsın, gönül yıkarsın
Ben yeniden doğarım hergün gözkapaklarına
Sen her şafağın ışığında bin kere varsın
Ben yumuşaklığından yeni özlemler büyütür, ısmarlarım yarına
Sen gelecek kaygılarıyla biraz çâresiz
Ben hep aynı merakla kaim: Ne yapıyoruz biz?
Sen neden kaçıyorsun, ceylan mısın dağlarda?
Ben avcı mıyım ve neden başım darda?
Sen böyle sekerken önümde nasıl yanmaz yüreğim?
Ben yanıp dururken hiç mi hüzünlenmezsin?
Seni tutsam, yakalasam, bağlasam birbirine ellerimizi
Beni hunhar, zulümkâr ve gaddar beller misin?
Sen, ateşlere versem, ben gibi yanmazsın da
Ben olurum yine eriyip giden karşında.
Sen ışıksın, aydınlıksın, nûr süzülür yanağından
Ben karanlık bir geceyim ki, adıma matem derler
Sen umutları bir bir dökerken eteğinden
Ben kederin sofrasına düşerim, yer bitirir beni keder
Sen orada yapayalnız ne kalabalıksın
Ben burada mahşerde günah gibiyim
Senin kimsesizliğine hergün konuklar uğrar
Beni sahiplenmez bile dünyalık eşim
Sen ölümü aklına bile getirmezsin, güzelsin
Ben hayat kadar çirkinim, nefesim bana yetmez
Sen bir kez çağır, hele şarkılar dudaklarına gelsin
Ben ayak altına serileyim. Rahmeyleme, beni ez!
Sen bizim şahımızsın, sultanımızsın ey peri
Ben senin kapında bir uşağım, aklı karışmış.
Sana ve aşkına adamışız herşeyi ve her yeri
Bana bu hendesede uçup da yanmak düşmüş.
Sen busun işte, hem uzaksın, hem benim.
Ben buyum işte, ben kalbinim, ben “sen”im!
Selman Cahit’in kendi sesinden
“Sen ve Ben” şiiri