NECATİ SARICA
Aşk Bize Yeter Biz Aşka Yeteriz
Bünyamin’le konuştunuz mu
yapacak bir şey yok
Hacı Bayram'ın avlusunda kuş uçurmaktan başka
buğday tanelerinden başka aşka dair söylenecek söz
ellerimden kayıp giden günlerim
geçmiş günler gelmiyor geri
kırmızı bir sutyen askısından başlayan yeni bir hayal belki
belki bir omuz yaslanacağım
dudaklarından dökülen sözlere şaşırıyorum
şaşırıyorum omuz başından dökülen saçlara
altın elmalara, düş dudaklara
avlusunda meme başları kuşlar uçuruyor
Bünyamin’le konuştunuz mu siz
ben Yusuf'un babası
benimle konuştunuz mu hiç
düş dudaklarınızda bir gülümseme
Ve kırmızı bir saat benim hediyem olsun
kırmızı bir ruj kadar gülümsediğiniz gözlerimden aşıyor
Gönlüm iki katlı benim
bir katında ben oturuyorum
yaralı bir bakış
bir katında hülyalarım kırılmış
buyurmaz mıydınız bir kahve içerdik
gönlüme bir ses verirseniz
benden iyi şarkılar çıkar dediğimiz
beklerseniz size göstereceklerimden bir hayale gidersiniz
Bakışlarım bir akşamı olur kırmızıya çaldığımız rüzgârların
gel seni akşama bırakayım dediğim
tarçın kokuları dedemin bakkal dükkânından hatıra
içimizde bir baygınlık olsa dediğim
bizden iyi şarkılar çıkar
gemiyi boşaltırız tayfalar gerçeğine döner
bir akşam albümüne bakarız
gemilerin batışıyla
bir senfoni sevişmemiz
sevişiriz ve çigan biter
aşk bize yeter biz aşka yeteriz
hep yeniden başlarız hayata
Bünyamin’le konuşuruz
sevdamız
Hacı Bayram'ın avlusunda
Ulus Meydanı'nda kuşlara yem oluruz
Sen altın elmalar beslersin koynunda
koynunda kumru kuşları
düş dudaklarından tane tane buğdaylar
gözlerinde güvercinlerin sevincine
kirpiklerin kaşı elmas
ağlarken en güzeli olduğun kirpiklerin
ve gülümsediğin sanki bir ilkyaz
kirazlar mıdır hep senin mevsimlerin
beni hep bir ilkyaz beklediğin
gel artık seni akşama bırakayım
Bünyamin’le konuşuruz
taştan tapınakların avlusunda kendimizi savururuz
bir bahar oluruz kuşlara
dua da ederiz gönülden gönüle bakıştıkça
gel seni akşama bırakayım
gel gülümse
içimde bir baygınlık
kar bekliyor olduğum ilkyaz gününe erince
bak meyhaneler bize bakıyor
benim gönlümde bir kadeh
senin gözlerinden şarap akıyor tarçın kokularıyla
şarabın ilk hüznü almış başını gidiyor
öksede kanadım tutkun dediğim
bak saçların bağlarından çözülürken
şarabın tadı, kokusu kadehlerde eriyor
kadehim sensin
kaderim sensin
ilk hüznüyle şarabım sensin
bizden iyi şarkılar çıkar dediğim
bak hıçkıran keman gülümsüyor
annemin saçlarıma sürdüğü yağlar eriyor
seni akşama bırakırsam diye
bir hayal, rüyasını gördüğüm
bak rüyalarımız gözlerimizde eriyor
gel seni akşama bırakayım dediğim
geliyor
geliyor
geliyor