“Aşkın Gören Gözlere
İhtiyacı Yok”
Filmi Sinemalarda
Yönetmen Onur Ünlü’nün 24. Uluslararası Adana Film Festivali’nde En İyi Film, En İyi Yönetmen dahil 4 ödül alan Aşkın Gören Gözlere İhtiyacı Yok filmi sinemalarda.
Filmin başrollerinde Fatih Artman, Demet Evgar, Ezgi Eyüboğlu, Hare Sürel, Özgür Emre Yıldırım ve Ayşe Nil Şamlıoğlu var.
Salim, 30 yaşlarında bir cinayet masası dedektifidir. İçine kapanıktır. Ayrılmış olduğu karısından, çok da ilgilenmediği 3 yaşlarında bir kızı vardır. Salim, yeni bir cinayet davası üzerine çalışırken, bir süredir devam etmekte olduğu göz tedavisinin sonuç vermediğini ve zamanla tamamen kör olacağını öğrenir. Bu gerçekle baş etmeye çalışırken ilgilendiği davada öldürülen kişinin karısı Handan Hanım'ın da kör bir piyanist olması, Salim'in durumunu daha da ilginç kılar.
Dava süreci ilerledikçe Handan Hanım'a fena halde gönlünü kaptıran Salim, ondan yüz bulamayınca ilgisini cinayetin bir numaralı katil zanlısının kör karısı Leyla'ya yöneltir. Ama şüphesiz en tuhafı, Salim'in canından çok sevdiği annesinin yaşlı ve kör bir fahişe olmasıdır. Olaylar geliştikçe Salim daha da körleşir. Ya da Salim körleştikçe olaylar gelişir
Film için Notlar
“Cinayet masasında dedektif olan Salim, çok yakında görme yetisini tamamen kaybedeceğini öğrenmesinin hemen sonrasında bir cinayeti araştırmaya başlar. Handan Soylu adındaki kör bir piyanist kadının kocasının öldürüldüğü bu olay, Salim’de bir huzur duygusu uyandırmıştır. Salim, ne cinayete ne de kadının kör olduğuna üzülmektedir. Zira bir ortaklık duygusu hissederken, onun yüzünü hiç göremeyen bu kadına karşı koyamadığı bir aşk hissine sürüklenir. İşte tam burada film, görme(me)yi hem cinayetin nasıl işlendiğini çözmek için kullanarak etik bir çerçeve çizer, hem de Salim üzerinden görmenin diğer duyu organlarıyla olan parçalanmaz ilişkisinden bahsederek ona çok boyutlu bir anlam yükler.
Salim’in, gözlerine sokarcasına ona gösterilenler üzerinden görünmeyenlerin aralanmasıyla bir cinayeti çözmesine karşılık her şeyiyle gördüğü bir kadının aşkının gerçek olmaması filmin çıkış noktasına nokta atışı yapmaktadır. Salim’in beş duyusunu da hissederek Handan’a aşkını ilan etmesine karşılık Handan, onu göremediği için ona âşık da olamayacağını savunur.
Aşkın Gören Gözlere İhtiyacı Yok, bir aşk filmi değil. Aynı zamanda tüm gösterilenlerin nesnel gerçek olduğu bir film de değil. Filmde de gördüğümüz gibi ne aşk, ne de hakikat sadece göz organı ile gerçekleşmektedir. Film, fiziksel olarak görme meselesinin hakikatı bulmaya yetmeyeceğini söyleyerek görmeye metafizik bir anlam yüklüyor, tüm duyuların görmeyi tamamladığını ve algıyı oluşturduğunu dile getiriyor.” (Tayfun Bodur – filmloverss.com)