Asanatlar "şiirden sinemaya" 
Minyatür Sanatından Deneysel Yansımalar
Deneysel-Geleneksel
Karma Minyatür Sergisi
Açıldı
Küratörlüğünü Ceylan Harmancı'nın üstlendiği "Deneysel-Geleneksel" adlı karma minyatür sergisi ziyarete açıldı.
Minyatür sanatından deneysel yansımaların sunulduğu sergi, Caddebostan Kültür Merkezi'nde (CKM) sanatseverlerle buluştu.
Sergiye 8 eseriyle katılan sanatçı Esra Karaduman, yaptığı açıklamada, Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi'nin ardından yüksek lisans eğitimini tamamladığını belirterek, "16 yaşından beri çiziyorum ama profesyonel anlamda her şeyi bırakıp sadece sanatla ilgilenmem 2003'te oldu." dedi.
Karaduman, yaklaşık bir yıllık çalışmanın sonunda eserleri tamamladığını dile getirerek, sözlerini şöyle sürdürdü: "Ben sanatçının özgür ve tek başına olması gerektiğini düşünüyorum. Benim hayatta önem verdiğim şeylerden biri 'az, çoktur' kavramı. Sadelik ve özgür olmak, benim için çok önemlidir.
Her hangi bir yere ya da bir şeye bağlı kalmadan, tek başıma üretiyorum ve bunun için de okuduğum, dinlediğim şeyler, gezdiğim yerleri kullanıyorum. Kendi iç sesimi dinliyorum. Başka bir yöntemim yok. Kâğıtları da kendim yapıyorum. 
Her kâğıdı doğal yöntemlerle renklendiriyorum, birtakım işlemlerden geçiriyorum. Kağıdın hazırlanması zaten bir süreç. Bunlar çok uzun zamanda hazırlanmış kâğıtlar. Ondan sonra da eskizi çizip, fikirleri olgunlaşma sürecine bırakırım ben." Yaptıkları işlerin uzun zaman aldığının altını çizen Karaduman, "Minyatür aslında eski bir kitap sanatı. Yani bir hikâye anlatır aslında ve bunu bir belge niteliğinde sunar. Ben bir değişiklik yaptım. Kitaplarla benim aram çok iyi. Ben okumayı çok seviyorum. O yüzden, kendi okuduğum kitaplarda, etkilendiğim cümlelerden esinlenerek tasarımlar yaptım. Hatta bunlara 'bana kitaplardan değenler' dedim. Resimlerdeki figürlerin çoğu da benim aslında." diye konuştu.
Geliri, "Güneş Umuttur" projesinde değerlendirilecek
Sanatçı Canan Harmancı Demirel de sergiye 19 eseriyle katıldığını aktararak, "Bir bölümde daha çok grafiksel, modern İstanbul tasarımları var. Bir grup da eski cilt kapakları üzerine yapılmış eserler. Bunlar son bir buçuk yılda yaptığım çalışmalar. Ben aslında grafik tasarımcıyım. 20 yıl grafik tasarımcı olarak çalıştım. Emekli olduktan sonra 2-3 yıl minyatür eğitimi aldım. Sonra başladım bunlara. Sabır gerektiriyor." ifadelerini kullandı.
Sanatçı Hilal Arpacıoğlu ise sergide yer alan "döngü" ve "organikler" adlı salyangoz serilerini hazırladığını anlattı.
Yaklaşık 15 senedir bu işle ilgilendiğini belirten Arpacıoğlu, "Organik serisi tamamen soyutlamalar. Salyangozun iyice soyutlanmış hallerini barındırıyor. Döngü ise insanların para için verdiği savaşların sonrasında sadece kahır ve ahtan başka hiçbir şey kalmadığını belli eden bir üçleme aslında. Böyle bir hikayesi var. Bu döngü serisi 2-2,5 senemi aldı diyebilirim." dedi.
Sanatçı Yasemin Akyol da Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi mezunu olduğunu ancak minyatür sanatını daha sonradan Berrin Çakın Güç ve Taner Alakuş'tan öğrendiğini ifade etti.
Akyol, sergide 11 eserinin olduğuna işaret ederek, "Burada daha çok ahşap üzerine çalıştığım nar serisi yer alıyor. Onun dışında biraz daha fantastik diyebileceğim iki farklı minyatür eserim var. Nar serisi birazcık İstanbul'la bağdaştırdığım ve birkaç hikayesi olan çalışmalar. 6 ay süren de var bir haftada tamamlanan çalışmalar da var." diye konuştu.
Sergiden elde edilen gelirin değerlendirileceği "Güneş Umuttur" projesi üyesi Sedef Turan ise 10 bin kişinin üye olduğu amatör bir grup olduklarını söyledi.
Sosyal medya üzerinde aktif olduklarını ve hiçbir şekilde para alış verişi yapmadıklarını kaydeden Turan, ihtiyaç karşılamaya yönelik faaliyetlerde bulunduklarını anlattı. Turan, sergiden elde edilecek gelirin miktarına göre ilkokul çocuklarının ihtiyaçlarının karşılanması için çalışma yapacaklarını dile getirdi.
Özgün tarz, renk ve bakış açıları altında hazırlanan 50 eserin görülebileceği sergi, 7 Haziran'a kadar görülebilecek.
