Cemil Meriç
Vefatının 31. Yılında
Anılıyor
Başta dil, tarih, edebiyat, felsefe ve sosyoloji olmak üzere sosyal bilimlerin birçok alanında araştırma yapmış ve yazılar kaleme almış fikir ve sanat adamı Cemil Meriç, vefatının 31. yılında anılıyor.
Mütefekkir, yazar ve çevirmen Cemil Meriç, kaleme aldığı eserleri ve tercümeleriyle Türk edebiyatında önemli bir yer edindi.
Cemil Meriç, 12 Aralık 1916'da Hatay'ın Reyhanlı ilçesinde dünyaya geldi. Balkan Savaşı sırasında Yunanistan'dan Türkiye'ye göçmüş bir ailenin çocuğudur.
İlk ve orta eğitimini Reyhanlı Rüştiyesi'nde tamamladı. Sonra Antakya'ya giden Meriç, Fransız idaresindeki şehirde, Fransız eğitim sistemi uygulayan Antakya Sultanisi'nde okudu. Eğitimi sırasında gözlerinin 6 numara miyop olduğu anlaşıldı.
Cemil Meriç'in "Geç Kalmış Bir Muhasebe" başlıklı ilk yazısı, 1933'te yerel Yenigün gazetesinde yayımlandı. Milliyetçi tutumunun yanı sıra yayımlanan bir yazısında bazı hocalarını eleştirmesi yüzünden 12. sınıfta liseden ayrılmak zorunda kaldı. Meriç, 1936'da Nurullah Ataç ve Reşat Ekrem Koçu'nun öğretmenlik yaptığı İstanbul’daki Pertevniyal Lisesi'ne geçti.
Meriç aynı yıl Nazım Hikmet ve Kerim Sadi gibi isimlerle tanıştı.
Geçim sıkıntısı nedeniyle 1937'de İskenderun’a döndü. Meriç, Haymaseki köyünde dokuz ay kadar ilkokul öğretmenliği yaptı. Sonra kısa bir süre İskenderun'da Tercüme Bürosu’nda reis muavini olarak görev yaptı.
İlk çeviri kitabı 1943'te yayımlandı
Cemil Meriç, 1938'de çeşitli geçici işlerde çalıştı, 1939'da ise Hatay hükümetini devirmek iddiasıyla tutuklanıp Antakya'ya götürüldü. İdam talebiyle yargılanan Meriç, iki ay sonra beraat etti. Aynı yıl 29 Haziran’da Hatay Türkiye’ye katıldı.
Yazıları 1941'den itibaren İnsan, Yücel, Gün, Ayın Bibliyografyası dergilerinde yayımlanan Meriç, İstanbul Üniversitesi Yabancı Diller Yüksekokulu’na burslu olarak kabul edildi ve 1944'te Fransız Filolojisi Bölümü'nden mezun oldu.
Fevziye Menteşeoğlu ile 1942'de tanışıp evlenen Meriç'in 1945’te oğlu Mahmut Ali, ertesi yıl ise kızı Ümit dünyaya geldi. Yazarın ilk çeviri kitabı, Balzac'ın "Altın Gözlü Kız" romanı 1943'te yayımlandı.
Usta edebiyatçı, 1944-1974 arasında Elazığ Lisesi ve İstanbul Işık Lisesi'nde öğretmenlik, İstanbul Üniversitesi'nde ise Fransızca okutmanlığı yaptı.
Görme yetisi 1954'te zayıflayan Meriç, başarısız göz ameliyatlarının ardından, 1955’te görme yetisini tamamen yitirdi.
Cemil Meriç, çevresindekilere okuttuğu Fransızca ve İngilizce metinleri sözlü olarak çevirdi ve yardımcılarına yazdırdı. Basılmamış olan Fransızca grameri hazırladı. Dikte etmek suretiyle makaleler yazmaya devam etti.
İlk telif kitabı "Hint Edebiyatı" 1964’te yayımlandı
Yazar Meriç'in ilk telif kitabı "Hint Edebiyatı" 1964’te yayımlandı. Doğu medeniyetlerine karşı olan önyargıları yıkmayı amaçlayan ve dört yıllık bir çalışmanın sonucu olarak ortaya çıkan eser, "Bir Dünyanın Eşiğinde" başlığıyla iki kez daha basıldı.
Batı düşüncesinin önemli bir yönünü aydınlatmayı amaçlayan Meriç, bu düşünceyle sosyalizmin temelini atan ve sosyolojinin kurucusu olan Saint Simon hakkındaki eser 1967’de Çan Yayınları tarafından basıldı.
Meriç'in yazı ve çevirileri 1965-1973 arasında çeşitli dergilerde yayımlandı. Hisar dergisinde "Fildişi Kuleden" başlığıyla denemeler yazdı.
"Bana öyle geliyor ki, hayat denen mülâkata bu kitabı yazmak için geldim." dediği "Bu Ülke" adlı kitabı Ötüken Yayınevi tarafından 1974'te yayımlandı. Aynı yıl, medeniyet kavramını tartıştığı “Umran’dan Uygarlığa” adlı eseri okurla buluştu.
Cemil Meriç, edebiyat ve düşünce tarihi niteliği taşıyan "Kırk Ambar" adlı eseriyle 1980'de Türkiye Milli Kültür Vakfı Ödülü'ne layık görüldü.
Sağlığında basılan son eserleri "Işık Doğudan Gelir" ile "Kültürden İrfana" oldu
Türkiye Yazarlar Birliği tarafından 1981'de "Yılın Yazarı" seçilen Meriç, aynı yıl basılan yarı derleme, yarı telif "Bir Facianın Hikâyesi" adlı eserde ise yakın tarihi ele aldı. Kayseri Sanatçılar Derneği'nden 1982'de inceleme dalında, 1986'da ise fikir dalında ödül aldı.
1983 yılında İletişim Yayınları’nın çıkardığı “Cumhuriyet Dönemi Türkiye Ansiklopedisi"ne makaleler yazan Cemil Meriç, 1986 yılında yine aynı yayınevinin “Tanzimattan Cumhuriyet’e Türkiye Ansiklopedisi”nde makaleleriyle yer aldı.
Eşi Fevziye Hanım'ı 1983'te kaybeden Meriç, aynı yıl beyin kanaması geçirdi ve sol tarafına felç indi. Sağlığında basılan son eserleri "Işık Doğudan Gelir" ile "Kültürden İrfana" oldu.
Cemil Meriç, 3 Haziran günü, kendisini yatağa mahkûm eden uzunca bir hastalıktan sonra 13 Haziran 1987'de, 71 yaşında hayata veda ederek, Karacaahmet Mezarlığına eşinin yanına defnedildi.
Cemil Meriç, 2015'te Cumhurbaşkanlığı tarafından verilen Kültür ve Sanat Büyük Ödülü'ne layık görüldü.
Kendine has üslubu ve temiz Türkçesiyle dikkati çeken Meriç'in eserleri, 40 kadar derginin yanı sıra ansiklopedide yayımlandı. Cemil Meriç'in çevirileri başta İnsan, Amaç, 19. Asır, Gün, Yeni İnsan, Hisar, Hareket, Yirminci Asır, Türk Edebiyatı, Kubbealtı Akademi, Köprü ve Gerçek olmak üzere birçok dergiyle Yeni Devir ve Orta Doğu gazetelerinde okuyucuyla buluştu.
Meriç, deneme-incele türünde "Balzac", "Hint Edebiyatı", "Saint Simon/İlk Sosyolog-İlk Sosyalist", "Dillerin Yapısı ve Gelişmesi", Sosyalizm ve Sosyoloji Tarihinde Pierre Joseph Proudhon:1809-1865", "İdeoloji", "Bu Ülke", "Umrandan Uygarlığa", "Kırk Ambar", "Bir Facianın Hikâyesi", "Mağaradakiler", "Işık Doğudan Gelir", "Kültürden İrfana", "Jurnal I-II" ile "Sosyoloji Notları ve Konferanslar" adlı eserleri kaleme aldı.
Usta edebiyatçının Hatay’ın Reyhanlı ilçesinde doğduğu ev, 2014 yılında müzeye dönüştürüldü.
Hatay'ın Reyhanlı ilçesinde restorasyon çalışmalarının ardından kültürevine dönüştürülen yazar, çevirmen ve eğitimci Cemil Meriç'in doğduğu ev, ziyaretçilerin ilgisini çekiyor.
Hatay Valiliği ve Reyhanlı Kaymakamlığı tarafından Cemil Meriç'in 2014'te "Kültür Evi" haline getirilen doğduğu ev, bölge sakinlerini ve kente gelen her yaştan ziyaretçileri ağırlıyor.
Cemil Meriç'in kendi sesinden hayat öyküsünün üç boyutlu animasyon filmle anlatıldığı evde, 12 Aralık 1916'da dünyaya gelen yazara ait fotoğraflar ile kitaplar da yer alıyor. Kültür Evi, sergi ve kültür sanat günlerinin vazgeçilmez mekânı olarak göze çarpıyor.
Meriç'in kızı Prof. Dr. Ümit Meriç, bugün babasının vefatının 31. yılı olduğunu, kendisini saygı ve özlemle andıklarını söyledi.
Cemil Meriç'in çok önemli eserler bıraktığını anlatan Meriç, "İnsanlara bıraktığı birbirinden anlamlı ve kıymetli eserler, onun halen yaşadığını gösteriyor. Cemil Meriç'in eserleri ölümsüzdür. Her yaştan vatandaşın eserlerine ilgi göstermesi bizleri çok mutlu ediyor. Bıraktığı eserler geleceği aydınlatıyor." diye konuştu.
Meriç, babasının doğduğu evin Kültür Evi olarak hizmete sunulmasının önemine değinerek, "Reyhanlı'da doğduğu evin Kültür Evi’ne dönüştürülmesi, insanların Cemil Meriç'i daha yakından tanımalarına imkân sağlıyor. Ona gösterilen bu sevgiyi, saygıyla karşılıyoruz.'' ifadesini kullandı.
"Babam Cemil Meriç" adlı kitabının 11. baskıyı yaptığını aktaran Ümit Meriç, eserde ünlü yazarın hayatını bir öykü gibi anlatmaya çalıştığını kaydetti.
Kültür Evi’ni ziyaret eden lise öğrencisi Muhammed Göz ise Cemil Meriç'in önemli bir düşünce insanı olduğunu belirterek, herkesi yazarın doğduğu evi görmeye çağırdı.